Reyhanlı saldırısının ardından Türk Milleti'nin hükümeti suçlayıp istifaya çağırmasından ürken AKP Hükümeti, çareyi MHP’den yardım istemekte bulması manidardır. Olayların yatışması için MHP’nin yardımını isteyen AKP Hükümeti, bugüne kadar MHP’nin uyarılarını dinleyip gereken önlemleri alsaydı zaten olaylar buraya kadar gelmezdi.


Ne Mutlu Türk'üm Diyene ! Diyen Atatürk'ü ve kurduğu Cumhuriyeti yok etmek için sürekli çalışanlar ,bugün sınırlarımızı yolgeçen hanına çevirdiler. Vatandaşlar silahlı arabaları görüyor ve şikayet ediyorlar,ancak hiç bir işlem yapılmıyor diyorlar. Çünkü devlet erkanı sınırdan girip çıkan muhaliflere dokunmayın emri aldık diyorlar. Kim giriyor ,kim çıkıyor belli olmayan sınırımızın pabucu dama atılınca ,elin oğlu da istediği yerde bombasını patlatıyor işte...Şimdi bu gelişmelere isyan eden halkın , AKP istifa bağırış ve yüryüşlerini dahi medyada görememek , Türkiyede demokrasi ne durumda,sözde özgür medya ne durumda olduğu hakkında bize önemli fikirler vermektedir. MHP nin Bursa ve İzmir mitinklerinde MHP lilerin haricinde bayrağını kapan bu mitinklere koşmuştu. Özellikle İzmir tamamen kırmızı beyaza bürünmüştü. Ancak gelgörki birilerinin uşaklığını yapanlar bu muhşem görüntüleri ekranlarında hiç vermemişti.

Şimdi sırada ADANA mitingi var ,eminim onuda hükümetin etkisi ile vermeyeceklerdir. Türk Milleti neler oluyor? Sorusunun cevabını öğrenmesin diye ,işitme ve görme duyu organları dumura uğratılıyor. Halk neyin ne olduğunu anlamalı artık.


ABD,pkk,İsrail,Suriyedeki muhalif güçler bunların hangisi Türk Milleti'nin hayrına çalışır.İktidara oy veren herkes , AKP nin kimlerle DANS ettiğini anlaması lazım.Arap kökenli vatandaşlarımız kimin hatırı için akp ye oy verdiğini herkes bilir. AKP, Reyhanlı'da bu vatandaşlarımızın da oyunu alarak belediye başkanlığını kazanmıştı. Şimdi ortaya çıkan birliktelikleri,olayları bu halk iyi değerlendirmesi lazım .


Akp istifa diyen halk,akp ye niçin oy verilmemesi gerektiğini ,artık o bölgede huzur olmayacağını,pkk Kuzey Suriyede yerleştiği müddetçe, halkın rahat yüzü görmeyeceğini insanımızın anlaması lazımdır. Analar ağlamasın derken,patlamaların olduğu yerde ellerini kaldırarak feveran eden ananın yakarışını, bu yakarışın içimize kurşun gibi işlemesini hissetmemek mümkün değil... PKK ile yapılan anlaşmalar ne derece doğrudur,onu zaman gösterecek .Bu kanlı örgüte ne derecede güvendiler onu bilemiyoruz ve de teslimiyetçiliği de anlamış değiliz. Bu ortamda bu hainler boş duracaklar mı? İnanmak için elbette saf olunması lazım.Tüm bunların sorumlusu yanlış politikalar uygulayan hükümettir,diye düşünüyoruz.


MHP Hatay Milletvekili Şefik Çirkin, Reyhanlı halkının yatıştırılması konusunda devletin bizden ricası oldu. “Bu zaten bizim de görevimiz” dedi. Gün boyu Reyhanlı’da taziye ziyaretlerinde bulunan Çirkin, AKŞAM’a yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Gün birlik beraberlik içinde olma günüdür. Düşmanları sevindirmenin âlemi yok. Reyhanlımız zaten büyük bir acıyla sarsıldı. Bir de ‘kalkışma’ denebilecek bir olayla anılmaması gerekir. Ziyaretlerimizde, önce yasımızı tutmamız gerektiğini söylüyoruz. Bu işi yapanların amaçlarına ulaşmaması gerektiğini dile getiriyoruz. Böyle bir olayın üzerinden siyaset yapmak, siyaset üretmek son derece yanlıştır.”

“Hayır sulhtadır” diyerek Kur’an’ı da istismar edenleri, Suriye’nin ayetle hadisle cehenneme çevirilmesine çanak tutanları insanlık affetmeyecektir.


Suriye ve Reyhanlıda onca insanın ölmesinin fotoğraf karesi, birilerinin “analar ağlamasın” kredisinin bittiğini gösteriyor. Yayın yasağının başladığı saatlerde sosyal medyada , Başbakan’ın güney politikasında “eşi hamfendilerinin kökeni ne derecede etkili olduğu” bile merak ediliyor. Başbakan ektiğini biçiyor.Seçmen artık yıllarca,CUMHURİYETİN değil, etnik kökene ve mezhebe göre düşünme ve karar vermenin ülkeye hayır getirmeyeceğini görüyor . Bu durum, tabii ki Türk Milletinin gönüllerde birliğini isteyen parlamentodaki “tek gönülden''NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE !” diyebilen lider olarak Devlet Bahçeli’yi öne çıkarıyor ve gündeme taşıyor. Onun içndirki birileri Devlet Bey'e bu sıralar sürekli saldırıyor. Ancak sıkışıncada Reyhanlıda olduğu gibi yardım istiyorlar!!!


Gözlerimizi güneye çeviriyoruz ,hükümetin Suriye’de hangi marjinal gruplarla işbirliği yaptığını gördükçe gözlerimiz parlıyor, aklımız şaşıyor. PKK, PYD, El-Kaide, İhvan, Nusra, Vehhabiler, Selefiler, yol kesenler, kafa koparanlar, kırk haramiler…Hepsi orada.Şimdi ise Esad'ı devreden çıkaramadılar. Rusya ;İran,Çin vb ülkeler Esad'a desdek veriyor. ABD Erdoğan'ın kafasındaki gibi harekat yapma fikrinde değil. Suriye'de izlenen politika şimdi sonuçsuz kaldı. Olan orda katledilen insanlara oluyor. Türkiye,ABD ve Arap şeyhlerine güvenen muhalif Suriyeliler zor durumdalar. Türkiye bakalım nasıl bir yol izleyecek? 



Hatta İsrail’i dövmeye “caht ederek” güneye doğru “sıyırmış” bir grup Selefi Çeçen’in, Halep yakınlarında bir köye konuşlanarak, hilafet kılıcı kaldırıp, “alayına gider yaptığı” da gelen haberler arasında…Tüm bu örgütlerin olduğu ve müsamaha gördükleri bir ortamda geleceğin daha iyi ve huzurlu olmasını beklemek saflıktan başka birşey olmasa gerek...


Tüm bu gelişmeler yaşanırken,ister beğenin ister beğenmeyin ,tüm olacakları Devlet Bey önceden görmüş,ayan beyan ifade etmiş ,hükümeti bu bölgede kötü şeyler olabilir ,tedbir alınmalıdır,diye uyarmıştır. Bazı köşe yazarları ve yakın tanıdığımız güncel yazılar yazan arkadaşlar gibi ,yönetim ergi de,MHP nin ,Devlet Bey'in uyarılarını hafife almış olmaları,aman Bahçeli konuşuyor işte,ırkçı söylemler ,boşverin deyip ikkale almamaları hiç de iyi olmamıştır.Ama Türk Milliyetçiliğini ayaklar altına alanların, Türk İslam Ülkücülerinin ırkçılık yaptığını her platformda söyledikten sonra, iftiralar atanlar MHP’den REYHANLI da yardım dilenmesi ,çaresizlik değil midir acaba? Allah Türk'ü Korusun. Amin...

Saygılarımla...
Cevat Nas