Adaletsizliğin, zulmün olduğu her rejim Esad rejiminde olduğu gibi yıkılmaya mahkumdur. İsrail tehdidi için toplanan TBMM, asıl şimdi acil toplanmalıdır. PKK/PYD ve İsrail, ABD aparatı HTŞ, İsrail tehdidi için ne anlama geliyor?

Rejimin çökmesinin en sevineni İsrail,  ABD olduğuna göre, aynı sevinç zafer(!) cephesinde olmak düşündürücü değil midir?

Devlet yönetmek olacakları önceden öngörmek tedbirini almaktır. Sahi İsrail Arz-ı Mevut hedefinden vaz mı geçmiştir?

Türk milletini hayali gerçek dışı bilgi ve ütopik hezeyanlarla aldatmak geleceğimizi tehlikeye atmaktır. İsrail ve ABD için tehdit olmaktan çıkarılan Irak, Libya, Lübnan ve Suriye parçalara bölünmüştür. İran, Rusya darbelerle kendi derdine düşürülmüş, Türkiye bölgede yalnızlaştırılmış, her cepheden kuşatılmıştır.

Ucuz züğürt tesellisi İsrail ve ABD zaferleri(!) ile avunmak, aldatılmak gerçeklerle yüzleşmemektir. Hamas’ı, Filistin’i savunma tiyatrosu oynayanlar Filistin’de on binlerce mazlumu katleden İsrail ile aynı zafer(!) ve sevinç gösterilerinin ortağı durumuna düşürülmüştür.

Bu yalın gerçeği itiraftan yoksun kafa yapısı ülkenin nerelere savrulacağı noktasında hazırlıksız kifayetsiz ve çaresizdir. Suriye rejimi yıkılınca yerine etnik ve dinci teröristan yapılarına mahkum olmak kader değildir.

İran’da kurulan dini rejimi bölgeye taşıma gayreti fiyasko ile sonuçlanmış, Müslüman imajına korkunç zarar vermiştir. İslamın terörle anılmasına çanak tutmuş etnik ve dinci terör örgütlerinin vekâlet savaşçısı sayısını azdıran küresel emperyalist terörist yetiştirme iklimine hizmet etmiştir.

Suriye’de bu durum tavan yapmıştır. Orta Doğu’nun ve dünyanın huzur, barış ve kardeşliğine hizmet eden model Atatürk’ün öncülüğünde emperyalizme karşı verilen destansı mücadele ile kurulan Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhuriyetin kuruluş ilkeleridir.

Dünyaya ve bölgeye barış, huzur ancak Atatürk modeli ile gelir. Bunu idrakten yoksun olanlar savrulmalara ağır bedel ödemeye mahkumdur. Emperyalist ülkelerin ve bölgedeki İran’ın dinci rejim teşvik, tahrik, vekâlet savaşçısı etnik ve dinci modelleri ancak kan ve gözyaşı üretir.

Demokratik, laik, üniter milli devlet modelleri inancın birlik ve bütünlüğün güvencesidir. Egemenliği kişilere gruplara iki dudak arasından yönetilen totaliter, ceberrut modeller kaos, kargaşa, kutuplaşma ve çatışma üretir.

İran Rejiminin Kaşkayı Türklerine Saldırısı İran Rejiminin Kaşkayı Türklerine Saldırısı

İnançlara, mezheplere, etnisitelere eşit mesafede inançların mezheplerin etnik grupların barış ve huzur içinde yaşamasının en cazip modeli Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti modelidir.

Suriye’ye ve bölgeye model çözümdür, çıkıştır, umuttur. ABD, AB ve İsrail’in Atatürk’ü ve ilkelerini taşeron etnik dinci modellerle tasfiye hedefi emperyalistlerin vazgeçmedikleri uğraştır. Dini vahiy, kur’an ve gerçek sünnet çizgisinden uzaklaştırarak İngiliz,  ABD İslamı projeleri İslam ve Müslüman imajına, ruhuna indirilmiş en büyük siyonist darbedir. Bu İslam’ın İsavi ve Musevileşmesi hurafe ve bi’datlara mahkum edilmesidir.

İşte bu projenin bölgedeki hayata geçirilme uygulaması BOP’tur. Atatürk’ün kurduğu modelle egemenliği şahıslardan alıp millete vermesi sayesinde seçilerek makam, koltuk, taht sahibi olanların vefasızlığı,  sadakatsızlığı düşündürücüdür.

Özetle;

Türkiye, bölge ve dünyada insanlığın huzuru Atatürk modelidir, yol onun yolu Atatürk’ün ortaya koyduğu modeldir. Bölge ne İran’ın ne de siyonistlerin etnikçi, dinci modelleri değildir. Suriye ve bölge, Atatürk modeli ile buluşmadan asla huzur bulamaz. Suriye’nin toprak ve devlet vatan bütünlüğü ancak Atatürk modeli ile mümkündür. Türk milleti, devleti, siyaset kurumları, STK, akademisyeni, medyası ve her türlü gücü ile ortak milli dış politika strateji geliştirmelidir. Gün, Türk milletini vatanını geleceğini savunma, tedbir alma günüdür. Yangının kuşatılmışlığın fırtınanın tam ortasında olan Türkiye, bu kuşatmayı yarmak, yangını söndürmek için önce insanını doğru bilgilendirmek, gerçeklerle yüzleşmek, teröre karşı asla taviz vermeden terörü besleyen her türlü emperyalistin maskesini indirerek, varlık ve bekasını sürdürebilir. Aksi daha ağır bedel ödemektir.

Sabri ŞENEL – 9.12.2024 / İstanbul

Editör: Kerim Öztürk