1968 ve 1978 Kuşağı Ülkücülerine düşen son bir görev var. Ülkücü Hareket, 12 Eylül 1980'den bu yana çeşitli iç ve dış siyasi mühendislik odakları ve bazı siyasiler tarafından Türk fikir ve siyaset hayatından tasfiye edilmek isteniyor. 40 yıldır Ülkücü nesiller yetişmemesi için her türlü çaba gösterildi. Ülkücüler hazan yaprakları gibi darmadağın edildiler. Ülkücü Hareket tarih yapılmak isteniyor. Halbuki Aziz Atatürk'ün Türk milliyetçileri ile birlikte Türk milliyetçiliği ülküsü üzerine kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet payidar kalabilmesi için Ülkücü Hareket'in yaşamasına ihtiyaç var. Görev yine ömrünü bu davaya adamış olan 70'lik Gençlere düşüyor.
Tek çıkış yolu Ülkücülük temelinde birleşmektir. Ülkücü Hareketi, siyasetin şekillendirdiği bir Hareket olmaktan çıkarıp, siyaseti şekillendiren bir Hareket haline getirmek gerekir. Bu konuda bir kararlılık iradesi ortaya konulursa nasıl yol yürüneceğinin de yöntemi oluşturulur.
Tanrı Türk'ü korusun ve yüceltsin.
Sakin Öner