Türkiye’de son yıllarda “toplum mühendisliği” moda olmuştur, bilir bilmez, yetkili yetkisiz hemen herkes elindeki teknik aygıtlarla arazide ölçüm yapan bir harita mühendisi gibi toplumsal konu ve sorunlarda ölçüm yapmaya, ahkâm kesmeye başlamıştır.
Türk Milletini yönlendirme ve karar verme pozisyonunda bulunan aydınlar, toplumu bir bal mumu veya yumuşak bir hamur gibi zannederler.
Türk Milletininin diğer toplumlardan farklı olan yanlarını tanımadan, anlamadan, onun ihtiyaçlarını, tarihsel evrimini incelemeden topluma istedikleri şekli verebileceklerini inanırlar. Batılı toplumların maddi yapılarına göre Türk Milletini dönüştürme, anlamama yanılgısı içinde olurlar. Modernleşme ile batılılaşmayı bir türlü ayıramazlar.
Bu hal ve anlayış sosyal bütünleşmeyi, devlet ve millet hayatındaki siyasal olgunlaşmayı hep tehdit etmiştir.
Toplumsal olaylar, olgular ve tercihler çok karmaşık, çok boyutlu ve çok nedenli gerçekliklerdir. Ünlü sosyolog Adler’in ifadesi ile “Sosyal olaylar red ve inkar edilemez” onların anlaşılır hâle gelmesi için hayli uzun, sabır isteyen zihinsel çabalar, incelemeler, gözlemler, okuma ve öğrenmeler gerekir.
Anlamayan ve bilmeyenler için söyleyelim,Türk Milletininin, evrim ve değişim mekanizması bireysel arzu ve iradenin tümüyle dışında seyretmiştir.
Türk toplumunun nabzını tutmayan, kalp atışlarını dinlemeyen, halkı hiç hesaba katmayan , siyasal söylemlemciler, anketörler, zihin okuyucular, topluma tepeden bakan entel ve levanterler çoğu zaman yanılmışlardır.
Sözde bu yeni entel görünümlü ancak entelektüel bilgi sahibi olmayan aydınlarlar basit formüller, sloganlar düzeyinde konuları ele almışlardır.
Diğer yanıldıkları konuda özlemlerle, gözlemleri, toplumsal irade ile bireysel tercih ve milli iradeyi hep birbirine karıştırmışlardır. Kolaycılığa kaçarak toplumu tercih hatası yaptığını zannederek aşağılamışlardır.
Bilinmesi gerekir ki, Türk Milletininin toplumsal ve kültürel yapısını, kodlarını, kök değerlerini fark etmek bilgi ve kültürel derinlik ister. Toplumu derinliğine anlama ve kavrama çabası her kesin anlayacağı bir mesele değildir.
Toplumda değişmeyi sağlayan dinamikleri fark etmeyen ve bunların tarihsel arka planlarını araştırmayan ayrıca milleti cahil bir kitle olarak gören anlayış, tepeden inmeci, seçkinciler her seferinde yanılmışlardır.
Bugün sözde bazı aydınlar içi boş kavramların gücüne inanırlar. Kavramı söylerlerde bir türlü içini dolduramazlar. Sebebi çok basit tarihi arka planını bilmezler, zaten milli ve yerli ve manevi ne kadar kavram ve kut varsa alaya alıp, refleks gösterirler.
24 Haziran 201 8 seçiminde, Cumhurbaşkanı seçimi ilk turda sonuçlanmış, kriz bekleyenler şaşkına dönmüşlerdir.
MHP Genel Başkanı Sayın Dr. Devlet Bahçeli son sözü söylemiştir.
“Türk milletinin kutlu iradesi sandıkta tecelli etmiştir”
Fahri Yağlı