Özgürlük getirme iddiası ile ortaya çıkanlar önce kendi partilerine ve gizli görüşülen bugün yoldaş oldukları anlaşılan yapılara önce özgürlük getirmelidirler. İktidar nimet, fırsat ve imkanı elinde bulunduran, bu gücü ölümsüz zannedenleri bekleyen mukadder son, hiçbir tedbirin fayda vermeyeceği kesin olan acı pişmanlıklardır.
AKP paket açıyor bu paketi eleştirmek aynı düşünmediğini beyan etmek, sinsi, gizli ve utanç verici bir bel altı vuruşa muhatap olmak son derece ibret verici bir ruh halini yansıtıyor. Farklı düşünmenin kanlı eşkıya yöntemleri ile imtiyaz olarak dayatıldığı ve bunun itibar görüp dikkate alındığı bu ayrışma, ötekileşme sürecinde Türk milliyetçilerini sanal yöntemlerle susturmak edepsiz, ahlaksız ve insanlık dışı bir teşebbüstür.
AKP, CHP ve PKK Türk ismini silme operasyonunda bir merhale olan “Türk’üm! Doğruyum!” andını kaldıran aynı utanç çizgisinde buluşmuşladır. Türk ismi dünya milletler ailesinde asil şerefli milletimizin adıdır. Etnik mikro ırkçılara soruyorum! O zaman siz hangi etnik kökenden hangi millettensiniz? İşte burada etnik mikro ırkçı kuyruk acısı pis kokuları alıyoruz. Peygamber övgüsüne mazhar olmuş bu mazlum vefakar, fedakar milletten sahi ne istiyorsunuz?
Burada ne demek istediğimi şeytanın bile aklına gelmeyecek fitne tuzaklarla oyun içinde oyun kuranlar gayet iyi anlarlar. Namertlerin hesabının bozulacağı böyle seviyesiz yollara tevessül etmenin kimseye bir şey kazandırmayacağını ifade ederek kınıyor, telin ediyorum.
Önce adam ol! Ondan sonra ne olursan ol! Bu topraklarda yaşayan insanların düşmanlıkta bile ahlak ölçüleri olmalıdır. “Namert dostun olacağına mert düşmanın olsun”. Savaşta bile her türlü inanç yükümlülüğü devam eden bir kültür ve medeniyetin temsilcileriyiz. Kim nereye sırtını dayarsa dayasın, gerçek güç sahibi Kainatın sahibi yüce Allah’tır.
Adalet herkese bu ülkede bir gün mutlaka lazım olacaktır. Öyle burada yazmaktan haya ettiğim sanal sahtekarlıklarla utanç verici tezgahlarla yanan gönülleri sadece kora çevirirsiniz. Türk milliyetçilerinden ne istiyorsunuz? Farklı düşünenlerin kanlı silahlı temsilcilerine gösterdiğiniz anlayışı ülkücülere düşmanlığa çevirmeniz çok manidardır.
Bu ikiyüzlü tavır bir utanç örneği olarak siyasi tarihimizde yerini alacaktır. Demokratik her türlü tepkiyi eşit,adil,dürüst olmayan yöntemlerle ortadan kaldıran ve iktidarını ebedi kılma arayışının sonu siyasal fiyaskodur. Boynunda sürekli yüzde elli oy övünç madalyası ile dolaşanlar millet iradesine ipotek koyduğunu sananlar bu alanı siyasal miras olarak ebedi görenler fena halde yanılacaklardır.
Adam gibi eşit, dürüst, adil bir yarışta Türk milliyetçilerinin asla rakibi yoktur. Elinde kamu gücünü orantısız dayatan, her türlü imkan ve seçim avantajını kullanan, rakiplerinin elini kolunu bağlayarak kendini nerede ise seçimden önce seçim yarışlarının galibi ilan edenler sahte pehlivanlardır. Yazdıklarımızdan rahatsız olanlar her türlü hile peşinde koşanlar şunu bilsinler ki her türlü dünyevi ve siyasal ömrü sadece Allah bitirir.
Bu topraklar nice ebedi güç sahibi olanları musalla taşlarına getirmiştir. Sizin gibi inanmak düşünmek kanaat ortaya koymak zorunda mıyız? Farklı düşünmemize tahammül göstermek, sabretmek, demokratik eşit yarış şartlarını oluşturmak, iktidar başta her türlü medya güçlerinin boynunu borcudur.
Haberalp facebook sahifeleri, şahsi sahifelerimiz akla hayale gelmedik iğrenç yönetmelerle etkisiz hale getirilip susturulmak isteniyoruz. Bu şekilde mesafe aldığını zannedenler avuçlarını yalayıp pabuçlarını yağlayarak kaçacak delik bile bulamayacaklardır. Bizim hiç kimseyle alıp veremeyeceğimiz yoktur. Kimseye ön yargımız kuyruk acımız yoktur.
Türk milliyetçilerine karşı bu yargısız siyasal infazları, çağdışı, ahlakdışı ve insanlıkdışı buluyoruz. İnandığı doğruları söyleyen, yaşayan ve bunun gereğini yapanları, ihanet, tezgah ve tuzaklar yıldıramaz. İktidar ancak muhalefetle kaimdir. Muhalefet edilmesine tahammül edemeyenler sağlıklı bir ruh halini yansıtmazlar.
İktidarların mutlaka bir sonu vardır. Rakiplerine eşit fırsat sunmak erdemli insanların haklılığından korkmayanların işidir. MHP hakkındaki bu panik, infial, korku ve kuyruk acısını anlamakta zorlanmıyoruz?
TV’ler tek yanlı şartlandırma yayını yapıyor. Yıkama yağlama yandaş medyanın ve iş dünyasının korkudan ödü kopuyor. Bu tek sesli koro ile seçim almak ve değişmez siyasal aktör olma arayışlarının sonu hüzünlü hüsranlardır. Milletten gizlenen gerçekler artık ayan beyan ortaya dökülüyor ve AKP sona yaklaşıyor.
Türk milleti kendinden saklanan gerçeklerle buluştukça MHP büyüyor ve meydanlar hınca hınç doluyor. Çünkü artık umutlar gelişmeler Türk milliyetçilerinin tek başına MHP iktidarını adres gösteriyor.
5 Ekimde kazlı çeşme de bunu dost düşman herkes görecek siyasi tarih yeniden yazılacaktır. Arkasından 30 mart 2014 mahalli seçimleri ile millet gerçek temsilcileri ile buluşacaktır. Küçük uğraşlar, lüzumsuz her türlü davranış, kural dışı yarış asla bizim tarzımız olamaz. Ömrümüzü de iktidarımızı da Allah’ın bize geçici emaneti olarak görüp emanete asla ihanet etmeyiz. Allah hiç kimseyi ölümsüz hayat, iktidar hırs ve heveslerine mahkum etmesin!