Kürdün milliyetçisi olurda, o zaman Laz’ın, Çerkez’in, Boşnak’ın vb şimdilik 36 etnik kökene ayırmak istediğiniz, insanların olmaz mı? Bu ülke yolgeçen hanımıdır? Bu etnik bakış açısı ile milli bakış açısını, etnik kimlik ile milli kimliği ayıramayan kimlik özürlüler, aslında tedavisi çok kolay bir hastalık ile ülkeyi yangın yerine çevirmenin gayreti ile saldırıyorlar. Ülkeyi bu hale getiren etnik kimlik fitnesine sokan, okullardan ve dağlardan “Ne mutlu Türküm Diyene” cümlesini söken milli kimlik bilincinden yoksun etnik kimlik özürlüleridir.
Etnik kimlik doğuştan gelen fıtri bir haktır, kimse kimsenin o yaratılış sırrını sorgulayamaz. Buna karışmak haşa Allahın işine karışmak gibi abesle iştigaldir. Yaratan yaratmıştır, ona şükür ve hamt etmekten, secdeye varmaktan, başka yol var mıdır? Milliyetçiliğin temelini oluşturan milli kimliktir.
Türk milleti ile birlikte yaşayan ve ülkenin kurucu tüm halkları ve bugün bu ülkenin evladıyım, kendimi Türk hissediyorum diyen, herkes kanına, soyuna ve genine bakılmadan ülkenin birinci sınıf insanıdır.
Türk bir ırkın adı olmakla birlikte, ülkenin tartışmasız tek millet ve tek milli kimliği haline gelmiştir. Bu milli kimlik tüm etnik kimlikleri kapsayan, kardeşleştiren aynı ülküler etrafında kenetleyen, birlikte sonsuza kadar, tek bayrak altında huzurlu ve gelecekten umutlu yaşamanın ortak adı Türk’tür.
Türk milletini sevmek ve sadakat göstermek, ona bağlı olmak tüm halkları da aynı hassasiyetle riyasız, karşılıksız sevmek Türk milliyetçilerinin onur görevidir. Bu ülkede kim kendini ne hissediyorsa, Türk milliyetçileri onun öz kardeşi gibidir. Türk milliyetçileri ülkenin en küçük çakıl taşına, böceğine sevdalıdır. Bu sevda yürek parçalar. Kimse bize ayrılıkçı fitne oyununu kabul ettiremez. Bu kimlik huzurlu yuvalarımızın olmazsa olmaz mahremidir. Bu mahreme dokundurmak haramzadelerin, küresel çetelerin kucağına atılmaktır.
Mahreme dokunan o eli bükecek, bu topraklarda Türk’e biçilen kefeni birlikte yırtacağız.Karşılıklı sevgimiz kadar kimse bizi sevemez. Irkçı bakış açısı, kardeş halklar edebiyatı ile komünist jargonu kullanır. Bugün bu Marksist yaklaşım, aslında Komünizm yıllarının eseridir. Bu yol Öcalan’ın sarıldığı Karayılanların bölücü yoludur.
AKP,PKK ve bugün fırıldak ve dönek İP ile aynı yolun yolcularıdır. Gariptir İslam’ın reddettiği ırkçılık dini siyaset referanslı AKP eliyle, komünist jargonda yeri olmayan ırkçılık, yine ateist PKK ve aynı gök kuşağı koalisyonunun diğer ortağı İP eliyle hayata geçiriliyor. Irkçılık adeta gordan ölüler hortlatırcasına mezarlıkta etnik ameliyat ve kemik arayışına dönmüştür. Çağın yeni mezarlık soygunculuğu etnik kimlik istismarı değil midir? Bu yol sonu çıkmaz soka olan boş macera ve hayaldir. Bu maceraya kapılanlar mutlaka kabusa uyanacaklardır. Biz imparatorluk dönemlerinde en son Selçuklu ve Osmanlıydık.
Cumhuriyetle birlikte ecdat yadigarı halklar, hep birlikte “Ne mutlu Türküm diyene” diyerek tek bir milletiz. Ülkenin temel sıkıntısı, bu kuruluş paradigmasını, anlayamayan etnik özürlülerin eline düşmesidir. Bu devran dönecek, hayatın her alanında süren birlik, bütünlük ve kardeşlik kıyamete kadar, bu takıma rağmen sürecektir.Mahşer yerine inşallah yer altından ve yer üstünden birlikte gideceğiz.