Türkiye'de bugün iyice anlaşıldı ki yeniden milli mücadele şart oldu. Türkiye öyle sıkıştırıldı ki ,artık içten ve dıştan kimin dost kimin düşman olduğu birbirine karışmış durumdadır. Komşu devletler hiçbir zaman dost değildir. Karşılıklı çıkarlar doğrultusunda dostluk görüntüsü vardır. Buna her devlet tedbir alır. Yorumunu ona göre yapar.Ancak asıl mesele içimizdedir. O kadar derinlemesine ayrı çizgiler var ki,bu ayrıcalıkları aşmak oldukça da zor. Bu yüzdendir ki herkes sıkışınca DEMOKRASİYE sığınıyor. Demokrasilerde çare tükenmez sözü her zaman işe yarar. Ancak şimdiye kadar demokrasi falan hiç göremedik. Yani Türkiye de demokrasi var mı diye herkes şikayetlerde bulunur.Haklılık payı ise çok yüksektir. Evet güçlü olana demokrasi vardır,herşey onun elindedir,o adalettir,o ne derse doğrudur,o haksızda olsa haklıdır. Kısaca onun yaptıkları demokrasiye uyar ,diğerleri haklıda olsa demokrasi karşıtı olurlar.Bu demokrasi karşıtlarının isimleri zamana göre değişir. Şimdilerde ise ılımlı islam ve ileri demokrasi revaçta... Bunlar her ne ise vatandaşa uzak konumdalar. Hele de İslamın ılımlısı nasıl oluyorsa ,anlamak biraz zor. İslam, İslamdır ılımlı da ne demek? Ha mesele kitabına uydurmak meselesidir...
Bugünkü dillendirilen ileri demokrasi sürecinde Türkiyede, Türklüğü ve Türk Milliyetçiliğini en yetkili kişi konumundakiler yerden yere vurmakta ,ayaklar altına almakta, birileri utanmadan sıkılmadan bu ulvi değerleri çiğnemeye çalışmaktadırlar. Kurtuluş Savaşını kazanan Mustafa Kemal ve arakadaşlarındaki Türk'ün Milliyetçi ulvi ruhu, o zamanda birileri tarafından ayaklar altına alınmaya çalışılmıştı.Bugün İmralı yolundakiler barışı tıkayan yegane unsurun TÜRK kelimesi olduğunu açıkca söylüyorlar.Belli yayın kuruluşları koro halinde Türk Milliyetçiliğini yerden yere vurarak,demokrasinin ve İmralıya giden barış sürecini tıkayan sebep olarak , Türk kelimesinde buluyorlar.Onun için yeni anayasa çalışmaları TÜRK kelimesine endekslenmiş durumda .Hatta bazıları varki iç dünyalarında çoktan Türklük'ten istifa etmiş durumdalar .Bu istifa meselesini şimdiki Türk ve Türk Milliyetçiliği düşmanlarının, Kurtuluş Savaşı sırasındaki ağa babalarından biri olan Din Dersleri almış,imamlık yapmış,hocalık yapmış 1900 -1994 yılları arasında ''Devlet-i erkan tarafından ''Huzur Dersleri''ne kabul edilmiş olan,sonra da meclise giren, Şeyhül İslam da olan Mustafa Sabri Efendi görüşünü şöyle bildiriyor: Sevr Antlaşması imzalansın. Tek kurtuluş yolu var. O da İngiliz himayesi.İngiliz Muhipler Derneği'nin kurucuları arasında yer alan bu zatın ağzına bakılsa idi bugün Türkiye Devleti olacak mıydı acaba? Sizin isminiz,Mehmet veya Ayşe olacak mıydı acaba?
Mustafa Sabri Efendi Kurtuluş savaşı'nın kahramanlarına İktam Gazetesindeki köşesinden ''Kudurmuş Haydutlar '' diye yazılar yazıyor,bildiriler basıyor,bu bildirileri İNGİLİZ UÇAKLARIYLA halkın okuması için havadan attırıyordu. Kurtuluş Mücadelesini başlatanlar için ''ÖLÜM FERMANI'' kaleme alan bu beyefendi ,İngiliz,Fransız ve Yunanlılara karşı mücadele başlatan Türk Milliyetçilerinin (Atatürk ve silah arkadaşlarının)öldürülmeleri için ,her Müslümanın dini görevidir ,diyerek ve bu uğurda ölenler ŞEHİTTİR fetvasını da vererek ,Milli mücadeleyi engellemeye çalışmışlardır. Bu beyefendi ve bunun gibiler ''Yalnız Müslüman ve insan olarak kalmak üzere,Türklükten Allahın huzurunda istifa ediyorum ... Tövbe yarabbi,tövbe Türklüğüme diyerek ,beni Türk milletinden addetme '' diye Allaha yalvarıyor.Arap milliyeti ile iftihar etmenin daha uygun olacağını yazdığı bir şiirde de dile getiriyor.Bu gibilerine rağmen Kurtuluş Savaşı başarılınca , bu beyefendi, ailesini de yanına alarak bir İngiliz yük gemisi ile Mısıra kaçıyor. Bugün Türk müsün ,Müslüman mısın ? Sorusunu eğer birileri hala soruyorsa ,anlayın ki o şahıslar bu hainlerin uzantılarıdırlar. Çünkü bizler hem Müslümanız ,hem de Türk'üz. Allah bizi Türk yarattı,İslamla da şereflendirdi. Gerisi fitne ve fesattır ,vesselam...
Türk Milleti tarih boyunca İslamın Sancaktarlığını yapmadı mı? İtanbul'u küffardan alanlar Türkler değil miydi? İslamı Dünyaya yayma da Türkler canlarını vermedi mi? Peygamber Efendimiz ve ashabına Türklerden zerre bir zarar gelmiş midir? Türklerden oluşturulan askerler İslam Halifeliğini korumamışlar mıdır?Haçlı Seferlerine Türkler karşı koymamışlar mıdır?Tüm Dünyada Türk denilince akla gelen İslam değil midir? Kuran -ı Kerimde ne yazıyorsa virgülüne kadar kabul edip uygulamanın peşinde değil miyiz? Geçenlerde Kocaeli Türk Ocağında Kazım Karabekir Paşamızın kızını dinlerken ,karşımızda hücrelerine kadar bir Türk Milliyetçisini gördük.O Mustafa Sabri Efendilerin öldürmek istedikleri ,Kahramanların neler yaptığını ,ne çileler çektiklerini dinlerken,izlerken göz yaşlarımızı içimize akıttık. Onlar olmasa idi şu an bizler ne durumda olacaktık? Hür olmayacaktık, onlar gibi ABD veya İngiliz uşağı olacaktık. Bunu herkes hesap etmelidir...Bu gün Demokrasi ve ılımlı İslam adı altında İmralıdakinin gemisine Türkiyeyi oturtmak ne derece doğrudur? Türkiye'nin en önemli insanı durumuna getirilen Öcalan'ı içinize nasıl sindiriyorsunuz? Öcalan'ı affederseniz PKK nın duracağını mı sannediyorsunuz? Türk Devleti bu kadar şahsiyetinden düşürül dü mü?Türk kelimesini yok etmek için el ele verenleri bu millet içine nasıl sindiriyor? Özellikle bu güruh içinde olupta bizde milliyetçiyiz diyen bedbahtlara şaşıyoruz,nasıl bir vicdan ? İslam ruhumuz Türklük bedenimizdir diyen Türk Milliyetçilerine ırkçı ,faşist ,şoven diyen hain satılmışları ,Türk Milletinin bir ferdi olarak vicdanlarımızda yargılıyoruz, kınıyoruz.Türklükle -İslam etle kemik gibidir. İslamı siyasi çıkarları uğruna kullananların bu tehlikeli yoldan vazgeçmeleri lazımdır. Türklerle Kürtler kız alıp vermişler,Kurtuluş savaşını birlikte kazanan akrabalardır. Yabancı Emperyalistlerin ağzına bakıp , kardeşi kardeşten ayırma oyunlarına kimse gelmemelidir.Türk Milliyetçiliğini ayaklar altına alma niyetleri olanlar ,dile getirenler Yüce Türk Milletinden özür dilemelidirler. Allah Türk'ü Korusun ve Yücelsin. Amin...
Saygılarımla...
CEVAT NAS