"Fakat rüşvet ve yolsuzluk ifadelerinin bulunduğu bir operasyon sebebiyle istifa ediniz ve beni rahatlatacak deklarasyonu yayınlayınız şeklinde tarafıma baskı yapılmasını kabul etmiyorum. Etmiyorum çünkü, soruşturma dosyasında var olan ve onaylanan imar planlarının büyük bir bölümü Sayın Başbakan'ın onayıyla yapıldı. Bu minval üzere bakanlıktan ve milletvekilliğinden istifa ettiğimi açıklıyorum. Bu milleti ve vatanı rahatlatmak için sayın Başbakan'ın istifa etmesi gerektiğine inandığımı ifade ediyor, yüce milletime saygılar sunuyorum."

Bakanlıktan ve milletvekilliğinden istifa eden Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar açıklamasında aynen bunları söyledi.

"Bu milleti ve vatanı rahatlatmak için sayın Başbakan'ın istifa etmesi gerektiğine inandığımı ifade ediyorum"bu cümle çok önemlidir. Başbakan'ın oğlunun kurduğu vakfın da bu son olaylara karıştığı düşünülürse ,niye istifa etmediği cevabını bekleyen sorudur.

Her yolsuzlukta Başbakan Erdoğan'ın gölgesi ,izi kendini göstermekte ama yargıya baskı ,medyaya baskı olaylar tam aydınlatılamamaktadır. Deniz Feneri yolsuzluğunda da Başbakan Erdoğan'ın adının geçmesi herhalde tesadüf değildi.

Kendi tabiri ile maaşıyla geçinemeyen,çocuklarını burslu okutan Başbakan'ın çocukları şimdi Türkiye'nin en zengin çocukları olmuştur. Triyonluk gemicikler ,villacıklar edinmişler ,altın,pırlanta işleriyle paraya para dememektedirler.

Başbakanın yolsuzluk ve rüşvet operasyonun yapıldığı İstanbul'da değil ,tüm Türkiye genelinde Emniyet operasyonu yapması içine düştüğü korkunun ,telaşın ifadesidir.

Korkusu olmayan adam ,savcıyı da ,emniyeti de ,medyayı da rahat çalıştırmaz mı? Ama korkusu var ki, bunların hepsini şuan prangalamıştır

Merhum Necmettin Erbakan'ın "Tayyip bu partiyi kendi başına kurmadı, aldığı emirlerle kurdu. Peki Erdoğan niçin bu projenin kuklası olmayı kabul etti? Çünkü makama, paraya ve liderliğe karşı zaafı var." Sözünü kendisini çok iyi tanıyan birinin tespiti olarak günümüz olaylarıyla da değerlendirmek gerekmektedir.

2004 yılında internete düşen ses kaydında biri ile görüşen Başbakan'ın "Üçe-beşe kapatın " ifadesi ihaleleri nasıl yönlendirdiğini göstermemiş miydi? Bir Başbakan ülke değil ,ihale yönetiyorsa bu ülkede adalet , hukuk olur mu? Bir iktidar sürekli yolsuzluk ,rüşvet ile anılır mı?

Göklere çıkardıkları savcının ve polisin bu yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu yönetmesi aslında AKP'nin maskesinin düştüğünün en büyük işaretidir. Siyasi menfaatleri olunca bunlar çok iyi ,siyasi kayıp yaşadıklarında bunlar çok kötü…Bu anlayışla Afrika'da kabile bile yönetilmez.

Usta abdestinden şüphen yoksa bırak savcıyı ,bırak polisi,bırak medyayı işini yapsın…

Biz seni tanıdığımız günden bu yana abdestinden şüpheliyiz. ABD-İsrail ortak projesi olan BOP'da yaptığın Eşbaşkanlık , giydiğin Haçlı Cübbeler ,aldığın Yahudi Cesaret Ödülleri, 2 milyon Müslümanı Irak'ta öldürmüş ABD askerlerine etmiş olduğun dualar ,tarihteki Haçlı Seferlerini övmen, Siyonizm'in kurucusu olan Theodor Herzl'in mezarını tavaf etmen, ateist terör örgütü PKK ile yol yürümen zaten abdestini hep şüpheli kılmadı mı? Hangi abdestten bahsediyorsun Usta?

Usta artık istifa eden Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın "Bu milleti ve vatanı rahatlatmak için sayın Başbakan'ın istifa etmesi gerektiğine inandığımı ifade ediyorum" çağrısına uymanın vakti geldi. Bakan oğlu istifayı getirdiyse , Başbakan oğlu da istifayı getirmelidir.

Hadi Başbakan bırak bu nutukları ,istifa etmenin şerefini göster.

 

YILDIRAY ÇİÇEK