30 Mart yerel seçimlerinde hazırladığı Türk bayraklı, İstiklal Marşı temalı görsel reklam filmi ve şimdi Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan'ın hazırladığı "Ezan sesi, seccade ve dua eden kadın görüntüsü" içerikli reklam filmi bunun örnekleridir.
YSK, her iki filmde
MHP temsilcisi Avukat Kürşat Ergün imzasıyla YSK'ya yapılan başvuru dilekçesinde şu ifadeler yer almıştı;
"298 Sayılı yasanın Propaganda yayınlarına ilişkin yasaklar başlıklı 58. Maddesinin birinci fıkrasında 'Propaganda için
(...) Yüksek Kurulunuzun konu ile ilgili genelgesi ile başta 19.03.2014 tarih ve 815 sayılı kararı olmak üzere geçmiş kararlarında dini hissiyatı istismar etmek maksatlı propaganda yapılamayacağı açıkça yer almaktadır."
Yasalara göre böyle bir reklam filmini zaten baştan hazırlamaması gereken AKP, hem hazırlıyor, hem de yasaklanınca feryat-figan ağlıyor.
Recep Tayyip Erdoğan miting meydanlarında şöyle ağlıyor:
"MHP, filmdeki ezan sesinden, seccadeden, duadan rahatsız olmuş. Belge yanımda, akşam biliyorsunuz televizyon programında da gösterdim. Ezandan rahatsız oluyor. Seccadedeki o hanım kardeşimin namaz kılmasından rahatsız oluyor. Bununla ilgili Yüksek Seçim Kuruluna müracaat ederek 'bunu yapamazsın' diyor. Yüksek Seçim Kurulu da 6'ya 4 oy çokluğuyla onların isteği istikametinde karar veriyor. Reklam filmimiz yasaklanmış.''
***
Bu cümleleri kuran adamın sağ kolu Allah'ın ayetleriyle "Bakara-Makara" diye dalga geçen Egemen Bağış, sol kolu ise peygamberimiz Hz. Muhammed'in Mekke'nin fethi sırasında gurura kapıldığını ve Allah tarafından uyarıldığını iddia eden Efgan Ala'dır. "Allah'ın bütün vasıflarını toplamış bir lider Sayın Recep Tayyip Erdoğan var." diyen AKP Düzce Milletvekili Fevai Arslan'da bu adamın milletvekilidir.
Daha bunun gibi birçok insanı içinde barındıran bu partinin ezanla, seccade ve dua ile ne işi olur?
Aynı "Türk milleti diye bir şey yok" diyen Recep Tayyip Erdoğan'ın Türk bayrağı ve İstiklal Marşı ile bir alakasının olmayacağı gibi, dini hiçbir sembol ve değerlerle de alakası olmaz.
Milli ve manevi değerler, semboller sadece samimi insanları aldatma ve kandırma aracı olarak kullanılmaktadır.
Mesela AKP'nin reklam filmlerinde ayakkabı kutuları , para kasaları, para sayma makineleri, villalar, 700 bin TL'lik saatler sembol olarak kullanılsa inanın kimse şaşırmazdı. Mesela reklam filminde akıl küpü Bilal Erdoğan "Babacığım babacığım Cumhurbaşkanı olsun" diye oynasa daha çok etkili olurdu.
Tekrar tekrar soruyorum , ortaya çıkan bunca rezaletten sonra "Ezan sesi, seccade ve dua eden kadın görüntüsü" ile AKP'nin ne işi olur, nasıl bir bağı olur?
YSK , yasalarda yeraldığı ölçüde reklam filmini yasaklamıştır. Ama 30 Mart yerel seçim zamanı yasaklanan reklam filminde olduğu gibi, şimdi ki reklam filminde de yandaş televizyon kanalları yasak tanımadan yine bu reklam filmini yayınlamaktadır.
Adeta "yasak vurgusuyla" bu reklam filmi daha çok izletilmektedir. 'YSK verdiği yasak kararını uygulasın' diyeceğiz ama iki gün sonra seçim gerçekleşecek.Atı alan Üsküdar'ı geçti yani. YSK'da aslında bir nevi tezgaha yol vermektedir. AKP yasağı bile siyasi ranta çevirmeye çalışmaktadır.
MHP'yi "Ezan sesi, seccade ve dua eden kadın görüntüsünden" rahatsız olmakla suçlayan zavallılar, MHP bu değerlerden değil, hırsızlıkla,yolsuzlukla,rüşvetle anılan kişilerin dini-milli değerleri istismarından rahatsızdır. Ve MHP varolan yasağın uygulanmasını talep etmiştir.
Bu farkı anlayacak ahlak ve iman yok mu sizde?