Konteyner kentlerde yaşayanlar, sık sık elektrik kesintileri yaşadıklarını ve bu kesintilerin saatlerce sürdüğünü aktarmaktadır. Elektrik, sadece aydınlatma ve ısınma için değil, aynı zamanda temel ihtiyaçların karşılanmasında da kritik bir role sahiptir. Çocukların eğitimi, sağlık hizmetlerine erişim ve iletişim gibi birçok alan, elektrikle doğrudan ilişkilidir. Kesintiler, özellikle kış aylarında hayati tehlikeler yaratmakta ve insanların yaşam kalitesini düşürmektedir.
Bunun yanı sıra, konteynerda yaşayan kadınlar, musluktan akan suyun kalitesizliğine dikkat çekerek sosyal medya üzerinden videolar paylaşmaktadır. Bu videolar, içme suyu yerine geçen suyun kirli ve sağlıksız olduğunu gözler önüne sermekte, insan sağlığını tehdit eden bir durumu ortaya koymaktadır. Su, yaşamın temel taşlarından biridir ve hijyenik koşulların sağlanmadığı bir ortamda, bulaşıcı hastalıkların yayılması kaçınılmazdır. Özellikle kadınlar ve çocuklar, bu durumdan daha fazla etkilenmektedir.
Kalitesiz su kaynakları, çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Kirli su, ishal, kolera, tifo gibi salgın hastalıkların yayılmasına neden olabilir. Konteyner kentlerde zaten zayıf olan sağlık altyapısı, bu tür hastalıkların önlenmesinde yetersiz kalmakta ve sağlık krizlerine yol açmaktadır. Salgın hastalıkların ortaya çıkması, sadece bireylerin sağlığını değil, aynı zamanda toplumun genel sağlığını da tehdit etmektedir.
Hatay’daki konteyner kentlerde yaşanan elektrik ve su sorunları, yetkililerin acil önlem alması gereken bir durumdur. Bu sorunlar, sadece maddi bir eksiklik değil, aynı zamanda insan hakları ihlali olarak da değerlendirilebilir. Devletin, bu geçici barınma alanlarındaki yaşam koşullarını iyileştirmek için gerekli adımları atması, hem insani bir sorumluluk hem de toplumsal bir gerekliliktir.
Sonuç olarak, Hatay’daki konteyner kentlerde yaşayanların yaşadığı elektrik kesintileri ve su kalitesi sorunları, acil çözümler gerektiren ciddi meselelerdir. Bu sorunların giderilmesi, yalnızca yaşam standartlarını artırmakla kalmayacak, aynı zamanda salgın hastalıkların önlenmesi ve toplumsal huzurun sağlanması için de büyük önem taşımaktadır. Yetkililerin, bu konularda gereken sorumluluğu alması ve hızlı bir şekilde çözüm üretmesi beklenmektedir.
Kaynak: haberasi
