Osmanlı Devleti geniş bir Coğrafyada uzun yıllar Müslüman Türklerin gururu olmuş, Avrupa Asya ve Afrikada yıllarca hüküm sürmüştür. Osmanlı coğrafyasında yaşayan milletler bugün hala Osmanlı Devletinin , ecdadımızın emanetçisi olarak Osmanlıyla gurur duymakta Osmanlı sancağı altında yaşadığı yılları güzel anabilmektedir.

Osmanlı geniş bir coğrafyada hüküm sürerken birçok eser bırakmıştır. Yunanistan da Osmanlının hüküm sürdüğü devletlerden biridir. Ancak Yunanistan büyük bir ahde vefasızlık örneğini Kurtuluş savaşında olduğu gibi yine göstermiştir. Yunanistan başkenti Atina milyonlarca turist ağırlamakta ve onbinlerce Müslüman Atinada yaşamaktadır. Atinayı ziyaret eden Müslüman turistler ve Atinalı Müslümanlar Atinada Ezan sesine hasret olmasının yanında aktif bir camiye bile sahip değildir.

Osmanlı döneminde inşaa edilmiş Türk mimarisinin izlerini de taşıyan Atina Camii şu anda seramik müzesi olarak kullanılmaktadır. Osmanlının Atinada bıraktığı tek ve en önemli yapı denebilecek camimiz girişte ücret ödenerek girilen bir müze haline getirilmiştir. Sergilenen seramikler üzerinde bir camide bulunması uygun olmayan motiflerle Müslümanlarla dalga geçen niteliktedir.

Osmanlı camiini Müslümanların faydalanabilmesi için geri istiyoruz! Atina Müslümanları , çocuklarının özgürce namaz kılabileceği islam kültürünü hissedebileceği ecdadını hatırlayabileceği mekanlara ihtiyaç duymaktadır. Avrupada birçok ülkede kasabalarda bile Türkler camiler kurabilmekteyken Atina gibi büyük bir şehirde Müslümanlar camiye hasrettir.

İstanbulda bulunan Hristiyanlara ait tarihi ve yeni yapılan kiliseleri düşündüğümüzde ne kadarda özgürler! İstedikleri gibi kiliselerini vakıflar kurarak yönetebilmektedirler. İstanbulun en işlek bölgelerinden biri olan Taksim Beyoğlu ve Eminönünde 10 larca aktif kiliseye sahiplerken Atinada Müslümanların tarihi camilerine kavuşmalarını bırakın yeni cami yapılması için bile izin alamamaktadırlar. Zaman zaman Başbakan Erdoğan Atinadaki cami konusuna değinmektedir. Ancak bu cami meselesi bir adım ileri gidememiştir.
Atinanın PLAKA bölgesinde işlek bir meydanda bulunan Camimiz cemaatini özlemiş hüzünlü bir şekilde kalabalığı selamlamaktadır. Burdan tüm yetkilililere sesleniyoruz. Atina da camimizin kullanılmasına bile izin verilmezken neden Türkiyede dağ başında kiliseler restore edilip cemaati olmadığı halde hizmete alınmaya çalışılmaktadır? Acaba buralar geleceğe bir yatırımmıdır? Atinaya gitmek isteyen Türk vatandaşları bir sürü evrak toplayarak gidebilirken Türkiyede yaşamış Rumlara Ermenilere toprakları iademi edilecektir? Camimizi bu tip pazarlıklarda kullanmak içinmi kapalı tutuyorlar? Camimiz hakkımızdır ! Pazarlık malzemesi olamaz! Demokrasinin ortaya çıktığı yer olduğu iddaa edilen Atinada neden Müslümanların özgürce ibadet edebilmesine katlanılamamaktadır.

Atina camii fotoğraflarına lütfen göz atınız ! Atina Camii hüzünlü bekliyor. Allahu Ekber sesini duymak istiyor duvarları! Kuranı Kerim dinlemek istiyor ! Ecdadını bekliyor ! Camimize sahip çıkalım kamuoyu oluşturalım !

Caminin müze tabelasında yazan metnin Türkçeye tercümesi aşağıdadır. Lütfen okuyalım ve öğrenelim Yunanlıların emanetlerimizi ne amaçla kullandığını…

“Monastiraki meydanında bulunan cami Kato Pazarının kalbinde Mustafa Voyvoda tarafından 1759 yılında inşaa edilmiştir. İçinde bulunan çeşmeden dolayı Aşağı Çeşme Camii olarakta anılır. Yunanistanın 1830 yılında kurulmasından sonra Askeri Müzisyenlerin çalışma odası , hapishane ve depo olarak kullanılmıştır.1915’te Anastasios Orlandos tarafından restore edilmiştir. 1918 ve 1973 yılları arasında Yunan El Sanatları müzesi olarak kullanılmıştır. 1975 yılından bu yana Yunan Halk Sanatları Müzesine bağlı olarak Modern Yunan Çanak Çömlek sergisi olarak kullanılmaktadır.


Camide sergilenen Modern yunan Çanak Çömlek sergisi Vasilis Kyriazopoulos tarafından verilen ürünlerden oluşmaktadır. Sergi iki parçaya halindedir. Alt katta bulunan seramikler daha sanatsal ve dekoratif nitelikte ve Bizans ve İslamik parçalardan oluşmaktadır. Üst katta ise kilden yapılma tabaklar vazolar su testileri davullar ve diğer ürünler sergilenmektedir.Tüm parçalar 1900 ile 1970 yılları arasına aittir.”


Editör: TE Bilisim