Ülkücülerde sistem ile kavga ettiler. Ama sizin cephenizden değil…
Ülkücülerde darbeler yediler. Ama sizin gibi hafif değil…
Lakin, fikir ayrılığına rağmen sizin darbe aldığınız vakitler sizin karşınızda olmadılar.
Milli Nizam Partisi kapatıldığında ülkücüler bu kapatmayı onaylamadılar.
Milli Selamet Partisi davasında ihtilal şartlarında kendileri ipe giderken sümen altından dava lehine yardımcı oldular.
Refah Partisinin kapatılma sebebi olan 28 şubat sürecinde ülkücüler sizin yanınızda oldular. Rahmetli Muhsin YAZICIOĞLU elini taşın altına koymaktan çekinmedi. Bizler her mekanda sürecin karşısında konumlandık.
Fazilet Partisi kapatılırken alkışlamadık.
Adalet ve Kalkınma Partisine kapatma davası açıldığında parti kapatmanın doğru olmayacağını muhalefet partisi olmasına rağmen MHP yüksek sesle dillendirdi.
Wikileaks belgelerinde Başbakanın İsviçrede ki gizli hesapları ortaya çıkınca beğenmediğiniz bekarlığını ve evlatsızlığını dilinize doladığınız Devlet BAHÇELİ, Amerikan kaynaklı operasyona itibar etmeyeceğini açıkladı.
Derken, Gezi süreci yaşandı. Yüzbinler meydanlara indiler. Başbakanın koltuğu da geleceği de tehlikedeydi. Ülkücüler sürece katılsaydı büyük şehirlerde yapılan protestolar Anadolu içlerine yayılacaktı. Devlet Bey bizzat sürece katılanları durdurdu. Başka bir deyişle meşhur mabadınızı kurtardı.
17-25 Aralık sürecinde meşhur mabadınızı yine ülkücü polisler kurtardı. Ülkücü emniyetçiler Türk devletinin seçilmiş hükümetinin okyanus ötesi işbirliği ile devrilmesine razı olmadılar. Dahası devletin devamlılığı ve onuru için bazı milliyetçi vatandaşlar yine size sahip çıktılar.
Hadi solcularla hesabınız vardı.
Hadi 28 şubatçılarla hesabınız vardı.
Hadi cemaat ile hesabınız vardı.
28 şubat sürecinde örneğin sadece Kocaelinde 11 müdür görevden alınırken siz sadece Türk Eğitim-Sen üyesi 102 müdürü görevden aldınız. Türkiye genelinde 7000 müdürü görevden aldınız. Bunların önemli bölümünün ülkücü olduğunu elbette biliyorsunuz.
Hızınızı alamadınız, KOGSEBde uyuyan MHPlileri süreceğinizi açık ettiniz. Yani MHPlinin uyuyanına bile tahammülünüz yok!
Ülkücüler size ne yaptı?
Siz zalimsiniz! Hem de İsrail gibi zalimsiniz. Çünkü davranış şekliniz Siyonist davranış şekline tıpa tıp benzemektedir. Yahudiler Nazi Almanyası tarafından katledildikten sonra İsraili kuran Siyonistler sonra Filistinlilere zulmetmeye başladılar. Siz de sözüm ona zulme uğradınız, şimdi önünüze gelene zulmediyorsunuz.
Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu başlayınca cemaate düşman oldunuz. Cemaate daha vurmadan sesiniz ile ürküttünüz. Cemaatin çevresi hemen boşaldı, hatta büyük bölümü yanınızda yer aldı. Çünkü bedel ödemeden yaşamaya alışmışlardı.
Ancak ülkücülerin tatlı sularla işi olmamıştır. Ülkücü hareketin sosyal yapısı başkalarına benzemez. İstisnai olarak aramızdan söküp aldığınız menfaatçiler ancak bedenimizde açtığınız yara hükmündedirler. İnsan vücudunda yara açıldığında beyin yaraya yakın hücrelere “Öl!” emri verir. Onlar ölünce yara kapanır.
Kan denizinden, idam sehpalarından, can pazarından geçen bir harekete karşı sergilediğiniz bu düşmanlığınız sonunda size zarar verecektir.
Çünkü, cami duvarına pislediniz!
***
Çiçeklerin masumiyetine aldanan canlılar bazen tuzağa düşerler, etle beslenen çiçeklere yem oluverirler. Şimdi geriye bakıyoruz da çiçek beslemeye kalkıp et yiyen çiçek beslemişiz.
Terörü azdırarak memleketin başına bela edenlerin peşinden perdeden bozma dantelli sahte kefenleriyle havaalanına koşanlar, iş terör ile mücadele etmeye gelince araziye karışmış vaziyetler.
Ülkücülere baskı kurup, üzerlerinde boza pişirmeye kalkanlar, ülkücü kadroları yağma Hasanın böreği misali dağıtanlar iş ölümün sırasına girmeye gelince ön cepheye ülkücüleri sürmekten haya etmiyorlar.
***
Allah şehitlerimize rahmet edecektir. Allah şehitlerimizden razı olsun, inşallah bizlere haklarını helal ederler.
