Allah (c.c.) kuranıkeriminde “yiyiniz, içiniz, israf etmeyiniz, zira Allah israf edenleri sevmez” buyurmuştur. İnsanlık olarak özelliklede biz müslümanlar olarak Allahın(c.c.) diğer emirlerine karşı gösterdiğimiz gevşekliği israf konusunda da gösteriyoruz. İsraf günlük hayatımızı ve ekonomimizi doğrudan ilgilendiridiği için de sonuçlarını bu dünya da görüyoruz, bedelini de ödüyoruz (ahiretteki hesabı ayrı) ama birtürlü bu kötü alışkanlığımızı terk edemiyoruz.
 
Türkiye' de günde 1,5 milyon adet ekmek çöpe atılmaktadır. Dünyanın başka bir yerinde insanlar açlıktan ölürken biz ekmekleri çöpe atıyoruz. Nasıl bir felaketle karşı karşıya olduğumuzu siz düşünün.
 
Bir taraftan çok yiyip kilo alıyoruz, diğer taraftan bir sürü masraf yaparak zayıflamaya çalışıyoruz.İki taraflı israf.
 
İsraf sadece ekmek ve gıda maddeleri ile sınırlı değil, Enerji Bakanlığı' nın verilerine göre enerji israfıda korkunç boyutlarda. Kullandığımız enerjinin yaklaşık dörtte birini israf ediyormuşuz. Düşünebiliyormusunuz İran' dan, Rusya' dan aldığımız doğal gazın ve ondan elde ettiğimiz elektriğin dörtte birini boşa harcıyoruz veya havaya savuruyoruz.Rakamlarla ifade edelimki daha iyi anlaşılsın.Ülkemizin yıllık enerji harcamaları toplamı 60 milyar TL. , israf edilen enerjinin ise 15 milyar TL tutarında olduğu tahmin ediliyor.
 
Kamu kurumlarındaki israfın boyutlarını dahi bilmiyoruz.Başbakan ilk seçimi kazanıp Meclis lojmanlarını satışa çıkardığında bayağı ümitlendik.Kamudaki israf ve suistimallerin asgari seviyeye ineceğini sanıyorduk. Malesef yanıldık , devamı gelmedi.Şimdi ise kamuda ki makam aracı ve lojman sayısının her geçen gün arttığını görüyoruz. Oysa milletin malını kullananların çok daha titiz davranmaları gerekir. Çünkü kamu malında tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardır.
 
Bunlar ihtiyaçlarımızı giderirken yapmış olduğumuz israf. Birde gerçekte ihtiyaç olmadığı halde reklamlarla köpürtülüp, insanların gözüne sokularak satılan bir takım mal ve hizmetler varki , o konuya hiç girmeyelim.
 
İsrafın en büyüğü ise zaman israfı. Allh' ın(c.c.) verdiği ömrü değerlendirmiyoruz. Televizyon karşısında, uykuda, şurda, burda harcadığımız zamanın haddi hesabı yok. Oysa bizim en değerli sermayemiz zamandır. Öyle bir sermaye ki bir anını bile telafi etmek,geri kazanmak imkansız.  
Onun için zamanı boşa harcamak değil şuurlu birşekilde değerlendirmek gerekiyor.                        Enerji tasarrufu ile ilgili başlatılan kampanyanın diğer alanlarada yaygınlaştırılması ve özellikle boş zamanların değerlendirilmesi konusunda devletin ciddi tedbirler alması gerekmektedir.