Hendekler kazılmış ülkemde, hendeklere bombalar tuzaklanmış, evlerden evlere duvarlar delinmiş, uzun tüneller oyulmuş, ağır silahlar taşınmış…

Şimdi Hendekler kapatılırken, tuzaklanan bombalar patlarken, evlerden evlere geçen teröristler ateş ederken, uzun tünellerden geçenler can yakarken, Kanaslarla ölüm kusulurken şehit olanlar şehitliklerinin hesabını bütün bu olup bitenlere sebep olanlardan ahirette soracaklar, onlardan davacı olacaklar.


Ya şehit yakınları, şehitlerin içinden çıktığı toplum sözde çözüm sürecinde bütün bunlara göz yumanlardan bu dünyada davacı olmayacaklar mı?


Yavrusunun başına gelen bir kaza sebebiyle anneye ihmalden, yine bir kaza sebebiyle müdüre taksirle adam öldürmekten dava açılan ülkemizde sözde çözüm sürecinde teröristlerin silah yığmalarına göz yumduklarını itiraf edenlerden davacı olunmayacak mı?


Şehitlerin hesabı tiranların aşkına bu dünyada sorulmayacaksa bütün bu olup bitenlere sebep olanlardan ahirette davacı olunmayacak mı?


Onlar davacı olmayacaksa ben yüreğime düşen her şehit ve gazi haberinden sonra defalarca onlardan davacıyım, her akşam sinir sistemimin bozulmasından dolayı onlardan davacıyım, evlatlarıma karanlık bir gelecek bırakma kederinden dolayı onlardan davacıyım, memleketin istikbaline vurulan darbeleri görerek kahrolmaktan dolayı onlardan davacıyım, vatanın her santimetre karesi için kan bedeli ödendiğini bilmekten dolayı onlardan davacıyım, yaşadığım ciğer yangınına sebep olanlardan davacıyım.


Hem onlardan davacıyım, hem de bütün bu ihmalleri bilerek sadece kendisine bulaşmadığı için müsebbiplere defalarca oy vermekten çekinmeyen, hatta hataları bilerek kör kuyulara düştüğünün farkında olarak, sadece dünyalığının riske girme ihtimalinden dolayı doğruyu söyleyenleri dokuz hatta daha fazla sandıktan kovanlardan davacıyım, bunlar yetmezmiş gibi doğruyu söyleyen ve hatırlatanlardan rahatsız olan içten içe onlara kin besleyenlerden davacıyım, daha ileri giderek yezid özentilerinin yaptığı haksızlıkları görmeyenlerden davacıyım.


Hem onlardan davacıyım, hem de bunların alternatifsiz olarak görünmesini sağlayacak şekilde millete ümit veremeyen muhalefet etiketli partilerin yönetimlerinden davacıyım.


Hem onlardan davacıyım, hem de ellerinde bulunan imkanları hakkı ile kullanmayarak bizi bu hengameye mahkum eden milliyetçi patentli görevlilerden davacıyım.


İhmalkarlıklarından dolayı, ataletlerinden dolayı, tembelliklerinden dolayı, beceriksizliklerinden dolayı, basiretsizliklerinden dolayı, halka hitap edemediklerinden dolayı, kendilerini anlatamamalarından dolayı, siyaseti okuyamadıklarından dolayı ve benzeri onlarca sebepten dolayı milliyetçi muhalefetin yöneticilerinden davacıyım.


Kalp gözüyle de, akıl gözüyle de, gören gözümüzle de açıkça görülen hezimetlere rağmen hala bin bir dereden su getirerek, kendi tabanının bile iradesine saygı göstermeyerek, partisine oy verenlerin önemli bir bölümünün gözünden düşme pahasına, yaşı ve sağlığı el vermemesine rağmen hiçbir şey olmamış gibi davranandan davacıyım. Başta kaldığı ve bir kan değişiminin olmadığı durumda geleceğin umut vadetmediğini bildiği halde hala ayak sürüyen bilge unvanlı liderden davacıyım.


Onun doğruları hakkında olumlu düşüncelerimizi rezerve ediyoruz. Çünkü devlet adamı ve dürüstlük gibi olumlu özelliklerinin hakkını veriyoruz.


Ancak onun sırtına binen, o olduğu müddetçe bulundukları makamları işgal edecek olan, kendileri nezdinde tabanlarını tenezzül sınırlarının dışına atmaktan çekinmeyen, solcuların ve sahte ümmetçilerin bile korku veya saygı sebebiyle yapamadığı hakaretleri yapan teşkilat görevlilerinden daha çok davacıyım.


Gideceklerini bildikleri için hareket içi muhalefeti ve olan bitenden rahatsız olanları ihanetle suçlayanlardan davacıyım. Çamur atmaktan çekinmeyenlerden davacıyım. Buda sökmeyince ülke şartlarında MHPye olan ihtiyaca vurgu yaparak iç muhalefetin vicdanını sömürmeye kalkanlardan davacıyım.


Bunların Genel Başkanın sağlığını bile tazyik ettiklerini, ona her türlü baskıyı yaparak, yalvar yakar orada tuttuklarını düşünüyorum.


Onlar bu kadar koltuk şövalyesi olmasalar domino etkisi gibi hem Türk milliyetçilerinin hem de Türk milletinin önü açılacak, işte bu sebeple en fazla onlardan davacıyım.


Domino taşlarının devrilmesi sonucunda ülkemizin düştüğü rezalet her akşam televizyon ekranlarına yansıyor.


Çok iyi biliyorum ki, Türk milliyetçilerinin iktidarında bu rezaletler bu şiddetiyle kesinlikle yaşanamaz.


İşte bu sebeple en fazla bizim koltuk şövalyelerinden davacıyım.