2015 yılı Aralık ayının son günlerini yaşıyoruz. Bizim için normal ve durağan geçse de “Noel hazırlıkları” birçok yerde çoktan başladı bile.  Noel kelimesi Latince Natalis (doğum) demektir. Türkçeye Fransızca Noel sözcüğünden geçmiştir. Hıristiyanların çoğunluk olduğu toplumlarda 25 Aralık gecesi Hz. İsa (a.s) ‘in doğumunun kutlandığı Hıristiyan bayramıdır. Hazırlıkları 24 Aralık gecesi başlar 26 Aralık gecesine kadar kutlamalar devam eder.  


                     Daha sonra yılbaşı tatiliyle birleşip kutlanmaya başlayan “Noel bayramı” Hıristiyan olmayan toplumlarda dini ritüellerinden arınıp kutlanmaya başlamıştır. Ancak bu onun Hıristiyan bayramı olmaktan çıkığı anlamına gelmez.  Bugün AVM  lere, meydanlara baktığınız zaman her yerde “süslenmiş bir  çam ağacı “, “Noel baba ve geyikleri “ ni görebilirsiniz. Bu kesinlikle yılbaşı kutlaması değil batıya özentidir. 

                      Önce çizgi filmlerde kullanıp çocukların bilinç altına yerleştirdiler sonra TV programları düzenleyip yetişkinlerin gözünde ve gönlünde taht kurdular.  “Biz yılbaşını kutluyoruz Noel mi sanki ?”, “hediyeleşiyoruz hem dinimizde de var hediyeleşmek sünnet” anlayışıyla  “yılbaşı ikramiyesi bana çıkarsa cami yaptırmak istiyorum” düşüncesi aynıdır. İkisi de kabul edilemez.  Kendi kendinizi kandırmaktan başka bir şey değildir. 

Bu kutlamaların ne kültürümüzde ne geleneklerimizde hiçbir yeri yoktur. Sadece toplumuz yozlaştırmak için bilinçaltımıza yerleştiriliş oyunlar. Özentilikten başka bir şey değil. Özünü kaybeden toplum yavaş yavaş yok olmaya mahkumdur.

 Son olarak ; Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdular:


"Kim bir kavme (topluluğa) benzemeye çalışırsa o, onlardandır."


(Ebu Davud, libas 4)