Sabah uykusundan uyanmak çok zordur, hepimiz az veya çok şeytana yenik düşeriz. Çünkü uyku tatlıdır. Kalkmamız gerektiğini bilsek bile şeytanın vesveseleri devreye girer, aleyhimize olanları lehimizeymiş gibi düşünürüz. 


Sağlıklı bir insan için altı saat uyku yeterliyken fazla uyumanın gereği olmadığını en iyi bilen rabbim müezzine namazın uykudan hayırlı olduğunu söyletip durur. Ama nafile! Şeytan iş başındadır. Büyüklere masallar anlatır. Nefsin işine geldiği için onu dinleriz. Sabahleyin rahat yatağımızdan kalkmak, soğuk suya yüz sürmek bize zor gelir. Oysa şeytanın masallarını dinlemek daha kolay, nasıl olsa öğlene kadar vakit var.

Uykuyla uyanıklık arası bu hal aslında güne bir sıfır mağlup başlamamızı sağlayan haldir.

                                                                                                                ***

İnsanın kolay olana yönelmesi nefsin işine gelir. Zahmetsizce işin içinden çıkıverir, sorunları halının altına süpürüverirsiniz. Halının altı pislikle dolduğu zaman artık temizleseniz de fayda etmez. Mikroplar yerleşmiştir bir kere…

Az çok bilgi sahibi olanlar ve uyanık olanlar toplumu ikaz ederler; 

Uyumayın! Memleket elden gidiyor.

Şimdi kalkacaksınız, sizi uyaranlara hak vereceksiniz, rahatınızı bozacaksınız, işinizi kaybedebileceksiniz, rızkınızı tehlikeye atacaksınız, bu kadar şehidi niçin verdiğimizi sorgulayacaksınız, çözüm süreci denilenin hedefinde kendiniz olduğunu fark edeceksiniz, uyanmazsanız yeni yüz yıla bir sıfır yenik başlayacağınızı fark edeceksiniz.

Adamlar memleketi yakıp yıktılar ama istediklerini aldılar. İşte Ayn el- Arap (Kobani)’a Türkiye üzerinden Barzani’nin peşmergeleri gitti gidiyor. Kim oldukları da belli değil, belki de pkk’lılar Türk askerinin önünden geçip gidiyor.

Uyanırsanız beyin tam kapasite ile çalışmaya başlar. Birilerinin size masal anlattığını anlarsınız ama cendereden kurtulmak için zahmete girmeniz gerektiğini de bilirsiniz.

Birdenbire İmralı canisi ile telefon mesajının niye kurulduğunu, olayların bıçak gibi niye kesildiğini, akil adamların niye toplandığını, Kandil’e niye elçi gönderildiğini düşünür ve bu işlerde bir bit yeniği olduğunu anlayıverirsiniz.

İyi niyetli ve samimi insanlar hayıflanır, mesuliyet yüklenir ve bedel ödemeyi göze alır, kötü niyetli insanlar ise sanal düşmanlar üreterek yapılanların üstünü örtüp başka bir uyku durumuna geçerler.

Zira uyanmanız tehlikelidir. Üç parçalı Kürdistan oluşturulup senin kucağında doğana kadar uyuman lazım! 

O arada şeytani masalları dinleyebilirsin.

Şeytanın işi bu! Bakın size sesleniyor; Analar ağlamasın, barışa el uzatın, nasılda haddini bildirdi bölücülerin, 30 senedir kan dökülünce hep kaybettik. 

Sondan bir önceki adımı önünüze koyar; 

Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’dekiler bizim kardeşimizdir, onlar ile Türkiye’nin güneydoğusunun eklemlenmesi yani Türkiye’de de özerk bir yapı kurulması ile misak-ı milli gerçekleşmiş olur. İşte Yeni Türkiye, Büyük Türkiye ve dünya lideri… 

Son adım;

Artık uyansan da bir şey fark etmez uygun şartlar oluştuğunda bir referandum ile alın size küçük Türkiye…

…veya bir şekilde oyun bozulur.

***

Dün size “analar ağlamasın” diyerek hendeklerin kazılmasına göz yumanların göz yummaları neticesinde kazılan hendekler kapatırken toprağa düşen evlatlarının sorumlularını bile düşünmezsin, çünkü aynı kişiler bu sefer size teröristlerle nasılda baş ettiklerini anlatırlar.

Yarı uykudayken, yani uyanmadığın için o sözlere de inanırsın.

Ey millet, o kadarda uyuma bari kuşluk vaktine yetiş yoksa memleket elden gidiyor.