MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ne yapmaya çalışıyor? Nereye varmak istiyor? Anlayan varsa açıklasın.
Son 3 yıldır Milliyetçi camianın yaşadıklarına ve Devlet Bahçeli’nin yaptıklarına bir bakın.
7 Haziran seçimlerinde MHP vekil sayısının yarısını kaybetti. Büyük bir hezimet yaşandı. Bu hezimetin bir hesabı olmalı, bu yüzden kongre olsun dedik. Vatan haini, ajan, provokatör ilan edildik.
Oysa biz sadece ortada bir yenilgi var, kongrede bu hezimetin özeleştirisi yapılsın dedik. Amacımız ne MHP yi bölmekti ne de karışıklık çıkarmaktı. Kimseye sen aday olma da demedik. Kongre olsun kim kazanırsa tebrik ederiz dedik.
Ancak Türk Milliyetçilerinin bu demokratik talebi Bahçeli tarafından partiye ihanet olarak ilan edildi ve bir anda partide büyük bir yangın başlattı. Önce kongre isteyenlere ağır hakaretler etti, sonra kendisine muhalif olan tüm teşkilatları kapattı. Yeterli imza toplandığı halde partinin meselesini mahkeme mahkeme gezdirdi.
Görüldü ki MHP çatısı altında muhaliflerin söz hakkı bile yok. Kongre olması imkânsız. O halde yeni parti kurulmasına karar verildi. Bahçeli bu kez de İYİ partiye geçen ülkücüleri hedef almaya başladı.
Bahçeli’nin bu kışkırtmaları soncunda 24 Haziran seçimleri öncesi İYİ Parti Bağcılar İlçe Başkanı, sözde kendisine ülkücü diyenler tarafından bıçaklandı. Ayrıca referandum öncesi Sinan Oğan ve Prof. Dr. Ümit Özdağ’a da saldırıldığını unutmayalım.
Son olarak İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’in evinin önünde gecenin bir yarısı başta MHP Üsküdar İlçe Başkanı ve bir grup tehdit sloganları attılar.
3 yıldır Milliyetçi camiada yaşanan bu kavgaların en büyük sebebi Bahçeli’nin kışkırtıcı üslubudur.
Sadece bir kongreyle bitecek mesele Bahçeli’nin inadı yüzünden Ülkücüyü Ülkücüye düşman edecek noktaya gelmiştir.
Bahçeli’nin kışkırtıcı konuşmaları yüzünden Ülkücü kanı dökülmüştür. Kardeş kardeşi bıçaklamıştır
Tekrar soruyorum. Sayın Bahçeli ne yapmak istiyor? Amacı Ülkücüler arasında savaş çıkarmak mıdır? Bu kadar keskin, mafyavari bir üslup niye?
Eğer 2 gün önce Sayın Meral Akşener’i Twitterdan tehdit etmeseydi MHP Üsküdar İlçe Başkanı yanına30-40 kişiyi alıp Meral Akşener’i evinin önünde tehdit eder miydi?
Sayın Akşener’i evinin önünde tehdit edenlerin attığı sloganlarla, Bahçeli’nin Tweeti arasında ne fark var?
Bahçeli ‘’Bir daha olursa sonucuna katlanırsın’’ dedi. Akşener’i evinin önünde tehdit edenler ‘’Meral şaşırma sabrımızı taşırma’’ dedi.
Bu iki cümle arasında anlam olarak fark var mı? Yok. O halde nasıl bu olayı bir grup serserinin kendi başına yaptığı eylem olarak gösteriyorsunuz.
Kimse kimseyi kandırmasın. Türkiye’de MHP kadar emir komuta zinciri altında çalışan başka bir parti yoktur. MHP de teşkilatın izni olmadan seçim broşürü bile dağıtılmaz.
Kendisine ‘’Hareketin lideri’’ dedirten biri sosyal medya hesabında bir siyasi rakibini tehdit ederse, liderine ölümüne bağlı olanlar bu tehditten kendilerine vazife çıkarıp gece yarısı ev basmaya kalkarlar.
Ya MHP lki grup 10-15 dakika daha Akşener’in evinin önünde bekleseydi ve İYİ Partililerle karşılaşsaydı neler yaşanırdı tahmin edebiliyor musunuz?
Çok kişinin kanı dökülürdü. Geçmişte beraber aynı davaya gönül verenler birbirlerinin kanını dökecekti.
O zaman dökülen kanın hesabını kim verecekti? Yine ‘’Bizimle ilgisi yok’’ diyebilecek miydiniz? İlçe yönetimini görevden alıp konuyu kapatabilecek miydiniz?
7 şehit verdiğimiz bir günde terörü lanetlemek yerine Akşener’i evinin önünde tehdit edenler, Tarih ve Türk Milleti sizleri affetmeyecek.
Liderinizin kışkırtmasına gelip Akşener’in evine doğru savaşa gider gibi yürürken hiç mi şehit verdiğimiz aklınıza gelmedi?
Nerede sizin Ülkücü terbiyeniz ve ahlakınız? Sizleri böyle mi yetiştirdiler?
Ülkücülük, liderin tetikçiliğini yapmak değildir. Ülkücü kim olursa olsun kimsenin tetikçiliğini yapmaz. Kimseyi gece yarısı evinin önünde tehdit etmez.
Alpaslan Türkeş’te yaşarken çok eleştirildi, ceza evlerinde işkence gördü. Ne zaman böyle bir olay yaşandı? Çünkü Türkeş, hiçbir zaman Ülkücüleri siyasi rakiplerine karşı kışkırtmadı.
Anlaşılan Bahçeli, Sayın Erdoğan’la ittifak kurduktan sonra onun siyasi üslubunu benimsemiş.
Bakın siyasetçiler, birbirlerine çok ağır ithamlarda bulunabilir. Birbirlerini ağır sözler söyleyebilirler ama ne olursa olsun bir siyasetçinin başka bir siyasetçiyi tehdit etmesi kabul edilebilir bir şey değildir. Cumhurbaşkanı Erdoğan bile 16 yıldır sert ve kışkırtıcı üslubuna rağmen hiçbir siyasi rakibini açıkça tehdit etmedi. Boynuz kulağı geçer demek bu olsa gerek.
Sayın Akşener’in sözleri hoşunuza gitmediyse bu ülkenin yargısı var, mahkemeleri var. Hakaret davası açarsınız. Hakkınızı ararsınız. Sosyal medyadan ‘’sonucuna katlanırsın’’ ne demek?
Lider dediğin kırk kez düşünür bir kez konuşur. Bir lider, mahalle kabadayıları gibi öfkesine yenilip tehdit ediyorsa teşkilatta liderinin tehdidinden cesaret alıp gece yarısı ev basmaya gider.
Bu ülkede bağımsız bir yargı olsaydı çoktan Bahçeli hakkında ‘’Halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek’’ suçundan dava açılırdı. Bahçeli’nin yazdığını sıradan bir kişi yazsa çoktan gözaltına alınmıştı.
Bahçeli Ülkücüleri birbirine mi kırdırmak istiyor? Amacı Milliyetçi camia içinde savaş çıkartıp Sayın Erdoğan’ın AKP’lileri kendine bağladığı gibi MHP lileri kendine bağlamaya çalışıyorsa boşuna uğraşıyor.
Çünkü birincisi biz bu oyuna gelmeyiz. İkincisi şu an MHP de kalanlar size körü körüne bağlı zaten Sayın Bahçeli… Teşkilatın sadakatini bizim üstümüzde test etmenize gerek yok. Koltuğunuzda istediğiniz kadar oturabilirsiniz.