MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, IŞİD isminde, yani Irak-Şam İslam Devleti’nde geçen Şam kelimesinin, sadece Türkler tarafından kullandığını hatırlatarak, IŞİD’i Türklerin kurmuş olabileceğini söyledi!
Türkler kurmuşsa, Irak veya Suriye vatandaşı Türkler değil herhalde... Çünkü onlar da Şam’a Şam demiyor... Bu durumda, Musul ve Kerkük’ü Kerkük’ü Türkmenlerin elinden alan, Şii Türkmenleri katleden, kafa kesen IŞİD örgütü, Türkiye’nin üstüne kalıyor! 
***
CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir ise Irak Şam İslam Devleti adlı terör örgütü militanlarına Türkiye tarafından silah, lojistik destek, petrol ve sağlık yardımı yapılması iddiaları hakkında Dışişleri Bakanı Ahmet Davudoğlu ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun cevaplaması istemiyle TBMM Başkanlığına yazılı soru önergesi verdi. 
Irak’tan Türk soydaşların kendisine telefonla ulaştıklarını ifade eden Demir, özellikle ismi Aleviliği çağrıştıran Türkmenlere hayat hakkı tanınmadığını ve işkence yapıldığını söyledi. 
Demir, şu soruları yöneltti: 
1-IŞİD terör örgütüne verildiği iddia edilen petrol desteği doğru mudur?
2-IŞİD terör örgütüne silah desteği yapıldığı konusunda hükümetin bilgisi var mıdır?
3-IŞİD terör örgütüne lojistik destek yapıldığı konusundaki iddiaların gerçekliği var mıdır?
4-IŞİD terör örgütü üyelerinin Türkiye’deki hastanelerde özellikle de Hatay’da bulunan Mustafa Kemal Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi edildikleri doğru mudur?
5-IŞİD terör örgütünün elinde kimyasal silah olduğu iddialarının gerçekliği var mıdır?
6-Ortaya atılan bu tür iddialar araştırılmış mıdır? Konuyla ilgili herhangi bir inceleme ya da soruşturma açılmış mıdır?
***
PKK terör örgütünün Kandil’deki elebaşılarından Murat Karayılan da kendi örgütüne seslenerek hükümetin sözlerini tutup tutmayacağını Eylül ayına kadar bekleyeceklerini bildirdi. Karayılan, “Madem Önder Apo baş muhataptır; o zaman Önder Apo zindan koşullarında tutulamaz; koşullarının değiştirilmesi gerekiyor. Madem karşılıklı görüşmeler yapılıyor, devlet heyeti öncesinden ekipler halinde hazırlıklar yapıyor ve öyle görüşmeye geliyor; o zaman önderliğe de bu imkanların sunulması gerekiyor. Danışmanları ve sekreterlerinin olması gerekiyor” dedi. 
Karayılan, kısa vadedeki hedeflerini bir defa daha açıkladı ve “Zindanlar boşalmalı, önderimiz özgür olmalı, Kürdistan özerk olmalıdır. Türkiye de eğer parçalanmak istemiyorsa özerklik sistemini yaşamsallaştırmalıdır” dedi. 
Mesud Barzani ise Türkiye’de devlet başkanı protokolü ile ağırlandı. 
Barzani’nin sözcüsü Dizai, ziyaret sırasında Türkiye’den daha çok Kürt petrolünü ithal etmesini talep ettiklerini anlattı ve bu sayede Kürt memurlarının bu ayın sonunda maaşlarını alabileceklerini belirtti. 
***
Alman Deutsche Welle radyosu ise bir uzmanın “Irak’ta öyle bir noktaya gelindi ki, Bağımsız Kürdistan kaçınılmaz” görüşünü aktardı.
Haberde “Ankara, bağımsız Kürdistan’ı destekliyor. Türkiye, tercihini Kürdistan’dan yana yapmıştır. Gelişmeler de Türkiye-Kürdistan Konfederasyonu’nun oluşturulacağını gösteriyor” denildi. 
Erbil gazeteleri, “Bir Kürt heyeti, ilk defa Kürdistan Bölgesel Hükümeti’nin askeri yetkililerini de içeriyor, bu da geçen ay Musul’un düşmesinin ardından Erbil ile Ankara arasında daha derin güvenlik bağlarının işareti olabilir” diye yazdı! 
Bütün bu verilerden anlaşılan o ki, devleti yönetenler IŞİD ve PKK’yı kullanarak Türkiye’yi federal bir ülke haline getirecek “Yeni Türkiye vizyonu” için bölgede çok tehlikeli bir istihbarat oyunu oynuyor...