15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümü kutlamaları coşkuyla kutlandı. Türk milletinin destan yazdığı, hatta en büyük destanımız olduğu söylenerek hamasi nutuklar atıldı.

Bu coşkuya, destan yazdık nutuklarına anlam veremiyorum. Hele zamanında ‘’kandırıldıkları’’ için fetoyu güçlendirip 15 Temmuz’un yaşanmasına neden olanların herkesten daha coşkulu nutuk atmalarına hiç anlam veremiyorum.

Bir an için acaba biz 15 Temmuz’da İngiliz, Fransız, Yunan ordusunu yendikte benim mi haberim yok diye düşündüm. Hayır, 15 Temmuz gecesi darbe yapmak isteyenler ne İngiliz, ne Fransız ne de Yunan ordusuydu.

15 Temmuz gecesi karşımızdakiler Türk ordusunun askerleriydi. Daha doğrusu Türk ordusuna sızmış vatan hainleriydi.

Peki, bu hainleri orduya sızdıran kimdi?

Diyorlar ki Feto 40 yıldır Türk ordusuna sızmaya çalışıyor. AKP döneminde başlayan bir şey değil…

Evet doğru! Feto 40 yıldır devlete sızmaya çalışıyor ama en çok hangi iktidar döneminde devlete sızdı?

Hangi iktidar döneminde Türk ordusuna kumpas kurulup Atatürkçü komutanlar sahte belgelerle yıllarca hapislerde çürütüldü?

Hangi iktidar döneminde Feto’nun okullarına bu kadar fazla devlet yardımı yapıldı?

Hangi iktidar döneminde yargıda fetocu savcıların önü açıldı? 2010 referandumundan sonra Feto yargıyı ele geçirdi. Fettullah Gülen o dönemde boşuna ‘’Ölüler bile mezarından kalkıp oy kullanmalı’’ demedi.

Hangi iktidar döneminde Feto ile iktidar birbirine bu kadar yakın oldu? 17- 25 Aralık’a kadar Feto’ya hoca efendi demeyen AKP li kaç kişi vardı?

Cumhurbaşkanından, Başbakana, bakanlardan, vekillere Fettullah Gülen’e selam yollamayan, ABD ye ziyarete gitmeyen kim vardı?

Şu anki Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, Fettullah Gülen’e ‘’Yeter artık ülkene dön bitsin bu hasret’’ demedi mi?

2010 referandumundan evet sonucu çıktığında ‘’Destekleri için Okyanus ötesindekilere de selam yolluyorum’’ diyen Sayın Erdoğan’dan başkası değildi.

Feto’nun iş adamları kuruluşu TUSKON toplantısında ‘’Sizler bugünlere kimseye sırtınızı dayayarak değil emeğinizle geldiniz’’ diyen ve Fetocu iş adamlarının yıllarca mağdur edildiğini söyleyen de Sayın Erdoğan’dı.

Zaman gazetesinin 25. Yıl dönümünde feto medyasını öve öve bitiremeyen ve yıldönümü pastasını kesen de Sayın Erdoğan’dı.

Sadece Sayın Cumhurbaşkanı mı Feto’ya destek verdi? Hayır.

Şu anki Başbakan Binali Yıldırım da fetoyu övenlerin başında gelenlerdendi.  Fettullah Gülen’e defalarca Hocaefendi diyen Binali Yıldırım, Türkçe olimpiyatlarındaki bir konuşmasında fetoya teşekkür etmişti.

Adalet bakanı Bekir Bozdağ, fetoya hain diyen CHP vekillerine meclis kürsüsünden ‘’Fettullah Gülen bu milletin yetiştirdiği en değerli insanlardan biridir’’ diye cevap vermişti.

Ankara Büyükşehir belediye başkanı Melih Gökçek, Türkçe Olimpiyatlarındaki bir konuşmasında “Hoşgörünün, diyalogun, barışın simgesi, değerli büyüğümüz, bu işin değerli mimarı Fettullah Gülen Hocamıza da sonsuz teşekkürler ediyoruz’’  demişti.

Dönemin Başbakan yardımcısı Bülent Arınç, Türkçe Olimpiyatlarındaki bir konuşmasında Fettullah Gülen’in çok değerli bir insan olduğunu, ona iftira atıldığını söyleyerek duygusal ateşli bir savunma yapmıştı.

Dönemin Milli Eğitim bakanı Hüseyin Çelik, fetonun devlete sızdığı iddialarına ‘’Buna kargalar bile güler’’ diye cevap vermişti.

Kargaların güleceği söylenen şey 15 Temmuzda 246 insanımızın hayatını kaybetmesine neden oldu.

AKP nin Fetoya yardımı 17- 25 Aralık sonrasında da devam etti.

11 Şubat 2014 te kabul edilen bir yasayla orduda terfiler bir yıl erkene alınarak Albaylık ve general rütbesindekiler 1 yıl erken terfi ettirildi. Generalliğe yükselen 10 Albay da 15 Temmuz darbe girişimindeki darbeci generallerdi.

 Bu yasayla terfi eden hain generallerden biri özel kuvvetler komutanlığını basan, Ömer Halisdemir’in vurduğu Semih Terzi’ydi.

Sadece bu değil… Darbeden 4 ay önce 14 Mart 2016 da kabul edilen yasayla TSK da emeklilik yaşı 30 yıldan 28 yıla indirilerek fetocu askerlerin daha az olduğu 1988 yılı öncesi mezunu komutanlar emekli edilerek ordudan tasfiye edildi. Bu kanunla 3000 den fazla Albay ordudan ‘’gönüllü’’ olarak uzaklaştırıldı.

İşin daha da ilginci fetoya destek veren bu yasalarla ilgili Ankara Cumhuriyet başsavcılığının hazırladığı iddianamede 37 AKP li vekilin ismi geçmesiydi. Bu vekillerle ilgili şu ana kadar hiçbir yargılama yapılmadı.

Geçen yıl 15 Temmuz’da Türk tarihinin en kanlı gecelerinden birini yaşadık ve bugün bu kanlı geceyi destan diye kutluyoruz.

15 Temmuz güle oynaya kutlanacak ya da övünülecek bir gün değildir. 15 Temmuz devletin yıllardır yaptığı hataların bir sonucudur.

Destan düşman ordusuna karşı yazılır. 15 Temmuz’da darbe yapanlar düşman ordusunun askeri değil Türk ordusuna sızan hainlerdi.

Bu yüzden 15 Temmuz destanı diye abartılı kutlamalar yerine 15 Temmuz’dan ders çıkarılmalıdır. Eğer devleti yönetenlerin hataları olmasaydı 15 Temmuz darbe girişimi yaşanmayacaktı.

O halde yapılması gereken şey bellidir. Ucu kime dokunursa dokunsun fetoya toplu iğnenin ucu kadar yardım edenler bile cezalandırılmalıdır.

Ancak bu sayede 15 Temmuz kutlamaları anlam kazanır… Tarih geçmişten ders çıkarmayan milletler için tekerrür eder. 15 Temmuz’dan gereken ders çıkarılmadıkça gelecekte başka 15 Temmuzların yaşanmayacağının garantisi yoktur.