Dün meclis  tarihinde   yeni  bir ilk yaşandı. Önce Ali Uzunırmak'la Mustafa Şahin boğuştu;sonunda ikisinin de alnından kan aktığı görüldü.

Ali Başkan, olayla ilgili bir açıklama yapmadı ama Malatya'da partilileri tarafından "Battal Gazi'nin oğlu" sloganıyla karşılanan AKP Milletvekili Mustafa Şahin, "yumruk yemediğini, cep  telefonuyla  vurulduğunu" duyurdu.

 

Büyük  ihtimal dost kurşunuyla vurulmuştur. Çünkü bizimkilerin böyle Arabî bir tarzı yok. Biliyorsunuz,körfez Araplarının  eğlencelerinden  biri de pahalı  arabaları  takla attırıp, pert etmek… 

Ali Uzunırmak, MHP Aydın Milletvekili  ve  Meclis İdare Amiri, 1979-80 Ankara Ocak Başkanı…Kavga Devrinin önemli simalarından biri…

AKP Malatya Milletvekili ise eski MTTB okul başkanlarından…Özal'ın hayranı  ve  hemşehrisi… Mecliste BDP'lilere karşı yaptığı bazı konuşmalara bakarsak, "Kürtlere  verilen  haklar konusunda AKP'nin daha yararlı işler yaptığına" inananlardan.

 

Ali başkan, "yumruk  mesafesi "ninönemini biliyor.Sokak hakimiyeti kavgasının içinde yetişmiş olanlar, kavgaya sıradan insanlara göre biraz daha  hızlı  girerler. 

Çünkü eğer Ülkücüyseniz  ve  size söverek yaklaşan bir adamla aranızda bir yumruk  mesafesi  kaldığında tehdit hala devam ediyorsa, "vurmak"tan başka çarenizyoktur.

Ülkücüler, yumruk  yemekten  sadece nefisleri için değil, temsil ettikleri  kurumsal   değerler  adına da sakınırlar. Bu yüzden de mecbur kalmadıkça kavga etmezler, sebepsiz yere ellerini  ve  yüzsularını kirletmezler.Ancak; kavga "kaçınılmaz" olursa vurmak esastır.

 

Mamafih kavganın ülkemizde hala en  popüler  sanat dallarından biri olduğu dünkü  haberlerde görülmüştür.Malatya'daki karşılama dahil yandaş medyadaki bütün çarpıtma  haberler , "liberal demokratlar"ın(!) da siyasi cazibe önceliğinin kavga olduğunu göstermiştir. 

 

5 Ağustos 2014  günü  AKP'liler, sayısal güçlerine aldanarak, TBMM Genel  Kurul  Salonundaki MHP sıralarına sokularak, hatta "saygımız  ve  kaygımız yok" mesajı  vermek  üzere arkadan sıraların arasına kadar girerek MHP'li vekillerin  neredeyse "yakasını tutmaya"  kalkışmışlardır .

50-60 kadar AKP'li MHP Grubuna saldırmış;az evvelki Ali Uzunırmak-Mustafa Şahin kavgasıyla bozulan psikolojik üstünlüğü geri almaya çalışmışlardır.

İlk kavga, MHP'nin Türkmenlerle ilgili soru önergesinin oylanması sırasında AKP'li iki  vekilin  sahte imzayla oy kullanmasından  çıkmıştı.  Vekillerden  biri Rize'de biri Kıbrıs'ta olduğu halde mecliste oy kulanmış görünüyorlardı.

 

MHP Grubu,hatlarını başarıyla savunmuş;bu arada az evvel  gündemle  ilgili sert bir konuşma yapan MHP Iğdır Milletvekili Sinan Oğan, hedef haline getirilmiştir.

Bu durumda şımarık AKP'li saldırganlar karşısında "şamar oğlanı" olmak  veyaaraya  düşüp de tekmelenmek istemiyorsanız, önünüze gelene vurmalı  ve  ayakta kalmalısınız. Sinan Oğan da bunu başarıyla yapmıştır. YaniTürk milletinin  vekili , aslına  uygun  davranmıştır.

 

MHP Grubunun önündeki, kısa yumruklaşmadan sonra MHP'liler,  ileri  atılmış; AKP'li  vekiller , 10 metre kadar geri çekilmişler  ve  kavgakatip masalarının önünde sona ermiştir.

Saldırgan kalabalıkta, yandan  ve  arkadan birkaç serseri yumruk alan Sinan Oğan'ın kendisini başarıyla savunduğu  ve  kalabalığı dağıtarak  ilerlediği  görülmüştür.

Bu sırada meşhurlardan Şamil Tayyar'ın, muhtemelen TV'lerden tanıdığı Sinan Oğan'ın bu sinirli anında karşısına geçmek istemediği, arkasında kaldığı görülmüştür. Ancak sonradan attığı "kuduz"lutweetler onun bir "sanal delikanlı" olduğunu göstermiştir.

 

Yine meşhurlardan Mehmet Metiner'in 59Potamyalı arkadaşı saldırırken sakin sakin "kalabalık ettiği" ancak filmin  sonsahnesine doğru,Oğan'ın yumruk menziline girerken başını yana çevirerek "benim işim olmaz" mesajı verdiği  görülmüştür.

MHP Grup Başkanvekilleri, Sinan Oğan'ın ardını boş bırakmamış  veaksiyon , birkaç saniye içinde bittiğinde Oktay Vural, onu AKP'li grubun içinden alarak geri dönmüştür.

Saldırırken MHP grubunun önünde 4 metrekareye sığan en öndeki AKP'li 10  vekilin , kaçarken 30 metrekarelik bir alana yayılmasına kavga dilinde "dağılmak" denir.

Yani "60 Potamyalı" Lidyalılar  ve  Persler karşısında gösterdiği başarıyı, Ülkücüler karşısında gösterememiştir.

Bu dağılma,"düşük omuzluPotamyalı" ya yardakçılık yaparken hızını alamayıpsağa sola saldıran sözde  vekiller için ne ilk düşkünlük; ne de son hezimet olacaktır.