Sonunda beklenen oldu ve önce Bursa Büyükşehir Belediye başkanı Sayın Recep Altepe istifa etti. Ardından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Melih Gökçek sosyal medya hesabından istifa edeceğini açıkladı.
Öncelikle şunu söylemek istiyorum. İsmi geçen belediye başkanlarının hiçbiri sevdiğim, desteklediğim insanlar değil ve 100 kez seçim olsa 1 kez bile AKP ye oy vermem ama mesele parti meselesi değildir.
Mesele öyle ya da böyle seçimle koltuğa oturmuş belediye başkanlarının tek kişinin keyfi isteğine göre istifa etmeleridir. Bu istifalarla AKP nin yıllardır vurguladığı milli iradenin bir masal olduğunu bir kez daha görmüş olduk.
Şimdiye kadar istediği sonuç çıkmayınca rektör seçimlerini tanımayan, seçimlerde milleti tehdit ederek milli irade üzerinde tahakküm kurmak isteyen, milletin seçtiği Başbakan’ı bile görevden alan tek adam sonunda seçilmiş belediye başkanlarını da hiçbir mantıklı gerekçe göstermeden tehdit ve şantajla istifa ettirdi.
İstifa eden Belediye başkanlarıyla sadece milli iradenin AKP için halkı uyutmak için bir masal olduğunu görmedik. Bunu zaten biliyorduk.
Bu istifalarla artık AKP lilerin haklarının da güvende olmadığını gördük. Erdoğan’a biat etmek artık her şeyi garantilemek demek değil… Ne kadar biat ederseniz edin bir anda tek adamın isteğiyle makamınızı, mal varlığınızı kaybedebilirsiniz. Her şeyiniz tek adamın keyfine ve iki dudağı arasından çıkacak cümleye bağlı…
Bunun adı istediğiniz kadar seçim olsun otoriter, tek adam yönetimidir. Çünkü ancak otoriter yönetimlerde tek bir adamın sözüyle milli irade çiğnenerek seçimle iş başına gelmiş insanlar zorla istifa ettirilir.
İstifaların zorla ettirilmesi kadar kötü bir durum daha var. Bu belediye başkanları neden istifa ettirildi kimse bilmiyor. Yolsuzluk mu yaptılar? Fetocular mı? Neden durduk yere zorla istifa ettirildiler? Sayın Cumhurbaşkanı ‘’istifa etmezlerse gereği yapılır’’ derken neyi kastetti? Gereğinden kasıt nedir? Bu soruların cevabı hala yok.
Eğer bu belediye başkanlarının yolsuzluk ya da fetocu olmak gibi bir suçları varsa neden tutuklanmak yerine görevlerinden alınıyorlar? Gereği yapılırdan kasıt gizli tutulan suçlarından dolayı tutuklanmaları ise neden tutuklanmıyorlar? Böyle bir şey varsa ve yapılmıyorsa bunun adı görevi ihmaldir, ihanettir.
İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu’nun bir anda ‘’Bundan sonra kim yolsuzluk yaparsa hesabı sorulacak’’ diye çıkış yapması da fazlasıyla manidardır.
Demek ki bugüne kadar yolsuzluklara göz yumulmuş, bundan sonra göz yumulmayacakmış.
Neden bundan sonra? Neden fetoyla mücadeleyi 2013 sonrasından başlattığınız gibi yolsuzluk konusunda da kafanıza göre bir başlangıç tarihi belirliyorsunuz? Bundan öncekiler ne olacak?
Şimdi Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın ve İçişleri Bakanı Sayın Soylu’nun açıklamalarını yan yana koyunuz.
Biri istifa etmezlerse gereği yapılır diyor. Biri bundan sonra yolsuzluğa izin verilmeyecek diyerek gözdağı veriyor.
İki cümleyi yan yana koyunca Sayın Erdoğan’ın gereği yapılırdan kastettiği şeyin tutuklanma olabileceği sorusu aklı başında her insanın aklına gelmez mi? Elbette gelir. Kafası çalışan, namuslu, cesur her insan iki açıklamayı kıyasladığında bu soruyu sormak zorundadır.
İktidar partisi ve Sayın Erdoğan bu komplo teorilerine son vermek istiyorsa milletin önüne çıkıp mantıklı, ikna edecek bir açıklama yapmak zorundadır. Neden istifa ettirildiler? Nedenini bilmek istiyoruz.
Metal yorgunluğu diye kimsenin anlamadığı bir nedenle bu konuyu geçiştiremezsiniz. Gerçekten istifaların nedeni partide yenilenme ise 2019 seçimlerinde bu isimler aday gösterilmeyerek konu çözülürdü.
Neden milletin oyuyla 5 yıl Belediye başkanı olma hakkını kazanmış insanlar, görev süreleri dolmadan tehditle görevlerinden uzaklaştırıldılar?
Hani seçimle gelen seçimle giderdi? Seçimle geldiler ama seçimle değil tehdit edilerek kovuldular.
Sizin milli iradeden anladığınız sadece Sayın Erdoğan’ın seçilmesi midir? Cumhurbaşkanı dışındaki kişilere verilen oylar milli iradeden sayılmıyor mu?
Biz 16 Nisan’da hayır derken işte bugünleri görerek hayır dedik. Her şeyi tek adamın iradesine bırakırsanız sonu hüsran olur, bir gün siz de tek adamın kurbanı olursunuz, hukuk size de lazım olacak dedik ama dinletemedik.
Şimdi ne demek istediğimizi anladınız mı? Bugün hukukun size lazım olduğu gündür