İkinci turdaki adaylardan birinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olacağı kesin… Diğer aday ise Muharrem İnce ve Meral Akşener’den biri olacak. Anketlere baktığımızda şu an iki aday arasında çok az bir puan farkı var.
Rakamlarla uğraşmak benim işim değil… Ben Sayın Erdoğan’ın neden 16 yıldır iktidarda kaldığını ve seçimleri kaybetmesinin formülünü yazacağım.
Sayın Erdoğan, tıpkı bugünkü gibi bir ekonomik kriz döneminde halkın umudu olarak iktidara geldi. Çevresinde milli görüşçüleri, merkez sağcıları toplayarak yeni bir parti kurdu ve 15 ay içinde biraz da seçim barajının yardımıyla tek başına iktidara geldi.
İktidarının ilk döneminde gerçekten iyi işlere imza attı. Çünkü iktidarının ilk döneminde AB ile ilişkileri sıcak tuttuğu için ülkeye büyük miktarda sıcak para akışı oldu ve o parayla bugün bile milletin gözünü boyamak için kullandığı yollar metrolar yapıldı.
İktidarının 2. Döneminde de Dünya ile barışık bir Türkiye olduğu için işler yine iyi gitti. Ancak ne olduysa 2011 den sonra oldu. Artık buna güç zehirlenmesi mi dersiniz yoksa gücün delirtmesi mi dersiniz bilmem ama dünyada yalnızlaşan Türkiye dönemi başladı ve bugünkü felaket tabloya geldik.
Sayın Erdoğan 2002-2011 yılları arasında batının desteğiyle iktidarını sağlamlaştırdı ve Türkiye’de 60 yıldır ayakta olan merkez sağı çökerterek AKP içinde eritti.
Herkes sorunu solda aradı ama asıl sorun sağdaydı.
Çünkü sol, geleneksel %35 oyunu CHP ve HDP de korudu ama sağda Erdoğan’ın karşısında güçlü bir sağ politikacı 16 yıldır hiç olmadı. Sağın oyları 16 yıldır Erdoğan ve Bahçeli arasında bölüşüldü. Bahçeli’nin de şu anki durumu malum…
Kısacası Sayın Erdoğan, 16 yıldır CHP kötü muhalefet yaptığı için değil sağda alternatif olmadığı için iktidarını kaybetmedi. Geçmişte sağda Demirel, Özal, Türkeş, Erbakan gibi birbirini dengeleyecek, siyasi ağırlıkları olan siyasetçiler vardı ve sağın %65 olan geleneksel oyu 4 parti arasında bölüşüldüğü için hiçbiri AKP nin aldığı oy oranına ulaşamadı.
2002 de bu ülkede sandıkta bir deprem olarak sağ kesim çöktü ve hepsi AKP de toplandı. O günden beri gerek Sayın Erdoğan’ın liderlik karizması, gerekse siyasi şartlardan dolayı merkez sağ bir daha kendini toplayamadı.
Eğer bu ülkede AKP iktidarı kaybedecekse merkez sağın tekrardan kendini toparlamasıyla kaybedecektir. 1950 den beri sadece Ecevit zamanında o da Ecevit’in siyasi liderliğiyle bir kez %40 ı geçmiş sol partilerin her seçimde en kötü zamanında bile %40 tan aşağı oy almayan AKP yi iktidardan uzaklaştırması mümkün değildir.
Neden böyle derseniz bunun net bir nedeni yok… Türk milleti sağcı bir millet… Emekten, işten önce maneviyata önem veren bir millet… Bu yüzden sağ partiler ne kadar hata yaparlarsa yapsınlar bu ülkede dini ve milli değerleri kullanarak iktidarını devam ettirebiliyor.
Sol partiler, sağı ancak milli sol çizgisinde siyaset yaparak zorlayabilir. CHP nin bugünkü durumuna baktığımızda ise ulusal sol çizgisinden uzaktır. Bu haliyle AKP ye karşı iktidar alternatifi olması mümkün değildir.
Erdoğan’ın kaybetmesi için AKP nin oylarının bölünmesi mecburiyettir. AKP oylarını hedeflemeyen her oy hesabı sonunda mutlaka ülkücülerle HDP yi yan yana getirecektir. Bu da mümkün değildir. Bu hesabın tutmayacağını defalarca gördük.
16 yıl sonunda ilk kez sağda İYİ partiyle yeni bir umut filizlendi. Meral Akşener, 16 yıldır sağı tek başına elinde tutan Erdoğan’ın oylarını bölüp merkez sağı toparlayacak tek isimdir. Türkiye’nin artık Erdoğan’ı dengeleyip frenleyecek sağ bir siyasetçiye ihtiyacı var.
2002 den beri AKP-CHP- MHP üçlüsüne sıkışan Türk milletinin bu kısır döngüden kurtulması gerekiyor. Bu döngüde kimin iktidar, kimin muhalefet olacağı belli, roller belli, görevler belli. Artık değişim şarttır.
İYİ parti, 2002 den beri kısır döngüye dönüşen 3 partinin arasına 4. Parti olarak girerek dengeyi sağlayacak olan partidir. Sayın Erdoğan’ın karşısında güçlü bir sağ politikacının olması hem Türk milleti hem Türk siyaseti için hayırlı olacaktır.
Meral Akşener, bu yüzden Türk milleti için yeni bir umuttur. Eskiyi, eskileri kullanarak değiştiremezsiniz. Yeni şeyler yapmak lazım. Dün dünde kaldı, bugün yeni şeyler söylemek lazım…
Barış Atagün