Dünkü Hürriyet’te son yıllarda dünyada yaşanan istifalarla ilgili bir demet hazırlanmış... Onlara göz gezdirirken bizim Başbakanımızın 1800’lü yıllara uzanan ‘mukayeseli facialar belgeseli’ aklıma geldi ve not düşme ihtiyacı hissettim...
Japonya’da 2008 yılında ithal edilen pirinç ilaçlı ve küflü çıkınca Tarım Bakanı Seiichi Ota istifa etmiş... Bizde olsa kimse istifa etmezdi... İlaçlı da olsa, küflü de olsa o pirincin yurda ayak basması kâr sayılırdı!.. Başta resmî kurumlarda olmak üzere, afiyetle tükettiğimiz yüz binlerce ton kaçak ‘buffalo eti’ kimin başını yedi ki? Burada esas olan, legal veya illegal ithalatı hangi bakanın yakını yapmış? Gemiler yoldayken vergilerde anlık indirimler, kotalarda anlık değişiklikler gerçekleşmiş mi? Zaten bir miktar küf iyidir, sağlığa faydalıdır, penisilin etkisi yapar!.. Ayrıca memleketin huzurunu kaçırmak için yalan söyleyeni ‘GDO’lu mısır’ çarpsın!..
Kosova’da 2007’de yaşanan protesto gösterilerinde üç kişi ölüp onlarca kişi yaralanınca İçişleri Bakanı Fatmir Recepi istifa etmiş... Gerekçesi ise ‘ahlâkî sorumluluk’!.. Duyan da, Recepi Bey’in tebdil-i kıyafet göstericilerin arasına dalıp fırsattan istifade ‘cepçilik’ yaptığını, sonra da mobeselere yakalandığını zanneder!.. Göstericileri sanki kendisi öldürmüş gibi istifa etmesi, gerçekten etik olmamış!.. Yapma Recepi, din kardeşiyiz!.. 
Honduras’ta polis dövme görüntüleri internete sızan Dışişleri Bakanı Milton Jimenez basmış istifayı... İşte dünyada istikrar böyle bozuluyor!.. Halbuki ‘montaj’ deyip, görüntüleri yayınlayanları da ‘darbeci’ olmakla suçlayacaktı... Bizde bırakın Bakanı, Hatay Dörtyol’da milletvekilinin oğlu için karakoldaki polisleri numaralayıp duvarın dibine dizdiler de ne oldu? ‘Küresel güç’ kolay olunmuyor tabii ki!.. 
Gürcistan’ın istifa eden eski İçişleri Bakanı Baço Akhalaya’dan da bir numara olmazmış... Bir hapishanede işkence ve cinsel taciz varmış diye istifa etmek devlet adamlığından nasipsizliğini gösterir... Bunun bir Siyonist tezgâh olmadığı ne mâlum? Daha M.S. 80’de Collosseum’un açılışında hayvanlar gibi insanları da kurban eden Roma İmparatoru Titus istifa mı etmişti Allah aşkına? Değerli kardeşlerim, bunlar ‘anakronik vesvese’ filan değil, tarihî hakikatlerdir!..
Aynı haltı ABD Adalet Bakanı da işlemiş... 2007’de Alberto Gonzales, savcıları görevden alma ve işkence nedeniyle yapılan eleştirileri kaldıramamış... Bizde savcılar ve polisler ülkenin en büyük ‘turist kafilesi’ne dönmüş durumda, adalet çöktü ama hiç olmazsa iç turizm ve nakliye sektörü canlandı!.. Sonra işkenceyse işkence kardeşim, bunlar bu işin ‘fıtrat’ında var!.. Önemli olan ‘dönmek’tir... Ha köşeyi dönmüşsün, ha Ümit Burnu’nu... Vasco da Gama işkence de, talan da yapmadı mı daha dün 15. Yüzyıl’da, kilise için, Tanrı için ve ‘yeni dünya düzeni’ için?
Ya Romanya Sağlık Bakanı Raed Arafat için ne demeli? Sen git, AB fonlarından gelen paranın kullanımında yolsuzluk yaptığı iddiası karşısında istifa et... Oysa istikrar için, fonun belli bir yüzdesini değil, gözü karartıp fonun tamamını cebe indirsen bile istifa etmeyeceksin... Yakalanınca ‘kilise yaptıracaktık da, onun şeysi’ diye tutturacaksın!.. 
En sinir bozucu ise Mısır’da Ulaştırma Bakanı Raşid el Mateeni’nin istifası... Trenle okul otobüsü çarpışıp 47 kişi ölünce işi bırakmış... Sanki makinist sen miydin be mübarek? Bizde değil trenle otobüs, denizaltıyla jumbojet çarpışsa kimse istifa etmez!.. Pamukova’da gördük, kader böyleymiş, hızlı trenin yolcuları toprak oldu, genel müdür ise hâlâ genel müdür!.. Ulaştırma Bakanı lütfetti aday oldu, bakanlık öksüz kaldı!.. Yoksa ne doktorlar, ne mühendisler, ne savcılar istemişti de vermemiştik!.. 
Gemi battıktan sonra istifa eden Güney Kore Başbakanı Hong-woon ile AVM’nin çatısı çöktükten sonra istifa eden Letonya Başbakanı Dombrovskis’i toplasanız bir adam etmezler... Sormazlar mı adama, “Geminin kaptanı sen miydin ya da çatıda sen mi zıpladın?” diye? Yok muydu işi, dış odaklara, darbecilere, İsrail’e, olmazsa Madagaskar’a, Bolivya’ya veya paralele bağlayacak adamlarınız, kadınlarınız veya fikren ‘üçüncü cins’ gazetecileriniz? 
İstifayı böyle ayağa düşürürseniz, bu kötü virüs bir çılgınlığa dönüşür, Venezuela’daki Elektrik Bakanı Angel Rodriguez’in yaptığını yapar insanlar... Neymiş, elektrik kısıtlama planında hatalı davranmış, o yüzden istifa etmiş... Keşke kedilerin trafolarda şantiye şefliği icra ettiği ülkeden ders çıkarsaymış!.. 
‘Sû-i misâl emsâl olmaz’ elbette... Bunlar sahalarda görmek istemediğimiz kötü örnekler... Neyse, bugün borsa kaç puandan güne başlamıştı?