Yaz yaz bitiremedim üç günlük macera ve skandal dolu Sarıkamış yolculuğunu.

Ama  “saha”  böyle işte. Her sohbet “Ama yazın bunları Selcan Hanım” a bağlanıyor mutlaka.

Üç günlük, ölümlü dünya, borçlu mu gidelim okurlarımıza... Anlayacağınız bugün de devam Kars-Sarıkamış notlarına.

***

Gelecek, geliyor derken 2015, yani Ermeni lobisinin iftiralarının meyvesini toplamayı hedeflediği yıl geldi. Kars,  “Büyük Ermenistan” rüyasının nirengi noktası. Tıpkı Van-Akdamar ve Ağrı Dağı gibi, Anı da zihinlerindeki haritanın sacayakları arasında.

 “Açılım”  fiiliyata dökülürse, aralanacak ilk kapı burada. Dolayısıyla önemli Kars’ın 2015’i nasıl karşıladığı.

Sempozyumlar, yayınlar hepsi planlanmış ama Kars Belediye Başkanı Murtaza Karaçanta’nın ilk kez açıkladığı, “asıl proje”  başka. Bir heykel yapılacakmış Kars’a...

Ermenistan’a nazır  “özür heykeli” nin, ne mesajı, ne sit alanında tabyaların üzerinde inşa edilmiş olması, ne tarihi dokuyu tahrip etmesi, hiçbiri değil de sadece dönemin Başbakanı’nın gündem değiştirme ihtiyacını gidermek uğruna yıkılmasından sonra, böyle bir heykel  “bir kısım çevrelerde(!)”  hayli tartışılacaktır mutlaka; malum Türk’ün yasını tutmak, hatırasını yaşatmak yasak artık vatan toprağında. Yine de  “müjde” sini verelim biz, kayda geçsin;

Bir  “Hocalı Soykırımı Anıtı”  yükselecek Iğdır’dan sonra bir başka mezalim toprağı olan Kars’ta da.

***

Okurlarımız bilir, meşhurdur benim serhat boyları sevgim. Kaçırmaz, Kars’ın ünlü Aşıklar Bayramı’na da her yıl mutlaka giderdim. İlk defa bu yıl davet edilmedim. Belediye Başkanı Karaçanta’ya şaka yollu sitem etmek için bir dokunayım dedim, bin ah işittim.

Yerel yönetim seçimlerinin hemen peşinden, daha  “Bismillah” derken yapılan Aşıklar Bayramı’nda yapayalnız bırakılmış Kars Belediyesi.  “Belediye AKP’deyken bu etkinliği baştan sona sahiplenen Kültür Bakanlığı, bize geçince, AKP dönemindekiyle aynı projeyi, aynı teklifi sunmamıza rağmen reddetti”  diye dert yanan Karaçanta’nın talebi açık, basit ve net:

Çifte standart uygulanmasın!

***

Hep mi problem?

Değil tabii; MHP Sarıkamış İlçe Başkanı Zülküf Ocak, uygulamalı olarak  “tandırda Kars kazı”  yapımını öğretti. Ki AKP’lilerin, kadını ev sınırlarına hapsetme hayali gerçek olursa, nirvanaya çıkarır bu deneyim mutfaktaki kariyerimi!

Şaka bir yana, Sarıkamış kendi kuyusunu kendi kazmış biraz da. 2014’te Sarıkamış’ta MHP’den Belediye Başkan Adayı olan Sinan Karabağ’ın, 500 oyla kaybettiği seçimlerin perde arkasına dair anlattıkları ibretlik:

İktidar, sandıktan önceki son düzlüğe girildiğinde yaklaşık 430 milyon (eski parayla trilyon)luk yatırım programı açıklamış Sarıkamış’ta; pis su arıtma, temiz su göleti, şehitleri anma yürüyüşünün başlangıç noktası Kızılçubuk’a yol, anıt, panoramik müze...

Türkiye’nin birçok yerindeki gibi tehdit, baskı; inşaat işçileri kovulmakla tehdit edilmiş mesela,  “ihale” yle beslenen müteahhitler tarafından.  “Verdiğiniz oyun resmini çekip getireceksiniz”  denmiş.  “İlçede 600-700 işçi var böyle, aileleriyle birlikte 1500’e yakın oy. Böyle küçük bir ilçede çok önemli”  diyen Karabağ bir “taktik”  daha anlattı ki,  “şeytanın aklına gelmez”  dedirtti. Söylediğine göre, Savunma Bakanlığı, Sarıkamış Komando Taburu’ndaki 350 rütbeli personeli, tam da seçim arifesinde süresiz dış göreve göndermiş. Aileleri de ne yapsın, memleketlerine dönmüş.  “En az 600-700 oy bu nedenle kullanılmadı” diyor Karabağ.

Sonuç ne peki?

İktidar partisinin adayına oy vermek ne getirdi Sarıkamış’a...

Tek ben yazmadım, Saygı Öztürk de anlattı köşesinde dün;

12 milyon TL değerinde zulüm!