İstanbul'da bir kız öğrenci yurdu önü!
Baba kızını yurda bırakıyor, kız babasına: “baba bari 10 TL versen diyor”
Baba: “kızım vallahi yok” diyor.
Kız boynu bükük yurda girerken konuşmayı duyan bir esnaf babaya 100 TL uzatıyor ve çabuk diyor kızı geri çağır. “Arka cebimde kalmış, al bu parayı de” diyor.
Adamın gözleri dolu dolu önce yok diyor ama sonra alıyor parayı ve kızını çağırıp veriyor parayı; kız mutlu yurda giriyor.
Olaya şahit olan başka bir esnaf (lokantacı) yurdun danışmasına girip yurda son giren kızı çağırın diyor. Kız geliyor.
Kıza “kızım ne zaman acıkırsan gel yemeğin benden, ne zaman harçlıksız kalırsan gel harçlığın bende” diyor. Kız peki amca sağol diyip gidiyor.
Hemen akabinde, esnaf yolda gördüğü başka bir arkadaşına ortak tanıdıkları yakındaki bir yardım kuruluşunun yetkilisine nasıl ulaşabiliriz diye soruyor ve olayı anlatıyor.
Bu sefer o kızı çağırtıyor. Kıza diyor ki şu şu evrakları çıkart, sana 10 ay boyunca ayda 500 TL, o sırada gözleri kızın ayakkabılarına takılıyor.
Eski, yıpranmış. Diyor ki şimdi şu 500 TL yi al ihtiyaçların vardır senin.
Siz diyor kız hangi vakıfsınız.
Kızım diyor arkadaş, biz kimseye bağlı değiliz, Allah rızası için bütün bunlar. Ama diyor tek bir şartım var mezun olup maaş almaya başladığın zaman sende köyünden bir ihtiyaç sahibine aldığın burs kadar burs vereceksin. Kız diyor ki,
“Bunu nasıl kontrol edeceksiniz?” Onu senin vicdanın kontrol edecek diyor!
Ve ayrılıyor. Diyor ki yarım saat sonra kızı caddede gördüm, elinde bir ayakkabı poşeti, yüzünde koskocaman bir gülümseme; o mutlu ben mutlu!
İyi ki bu ülkenin güzel ve merhametli insanları var. Zaten Allah bu milletin, mazlum ve ihtiyaç sahiplerine gösterdiği merhamete karşılık bir sürü belayı başımızdan def etmedi mi?
Allah iyilik yapan veya iyiliğe kapı aralayan kullarından eylesin; iyilerle karşılaştırsın.
O kadar çok manipüle edildi ki sosyal medya. İster gerçekliğine inanın ister inanmayın ama asla iyilik yapmaktan vazgeçmeyin...
ALINTI