Yunan işgal gemileri İzmir ufkunda belirince Hukuk-u Beşer gazetesi başyazarı Hasan Tahsin halka direniş çağrısında bulunur:
“Burayı Yunan’a vermeyeceğiz. Vermek isteyen kuvvetle paylaşacak kozumuz var...”
 “Redd-i İlhak Heyeti Milliyesi” nin ünlü bildirisi şöyledir:
“Ey bedbaht Türk!.. Yunan hakimiyetini kabule taraftar mısın? Artık kendini göster. Tekmil kardeşlerin Maşatlık Meydanındadır. Oraya yüz binlerle toplan.. Orada zengin, yoksul, bilgin, cahil yok. Fakat Yunan egemenliğini istemeyen bir mutlak çoğunluk var. Geri kalma!.. Binlerle, yüz binlerle Maşatlık’a koş. Ve Milli Kurul’un buyruğuna uy...”
Nitekim ertesi gün, yüz binler olmasa da, yüzler vardır Maşatlık’ta; karşı koymak için vatan toprağının gaspına.
Yunan askerleri, şehirde yaşayan Rumların bayraklı, çiçekli tezahüratları arasında  “ellerini kollarını sallaya sallaya” İzmir’e ayak bastığında,  “alkışlarla” karşılanan işgali sindiremez Hasan Tahsin ve “olmaz” der; “olamaz”...
Revolverini çıkarır...
“Taaak!”
Hasan Tahsin’in hunharca şehit edilmesiyle sona eren bu hadise “Kuvayı Milliye’nin ilk kurşunu” olarak anılır çoğu yerde.

***

Önceki gün Ankara’da, uçağım, Timur’un  “sisinde” fillerini saklamak için kullandığı alana inşa edilen Esenboğa’ya inmeyi başaramadığı için yetişemediğim toplantıda,  “Hayır” dedi Hatay/Dörtyol Belediye Başkanı Yaşar Toksoy;
- Milli Mücadele’nin ilk kurşunu Dörtyol’da atıldı. Kuvayı Milliye’nin ilk “teşkilatlı” direnişi burada başladı!
Toksoy, Adana-Ankara-Kayseri-Ankara hattında havada pervane gibi dönüp durduğumu duyunca, -sağolsun- buluştuk da kişiye özel tekrarladı yetişemediğim toplantıda anlattıklarını.

***

Peşin peşin söyleyeyim ilk de olsa, son da olsa, işgal altındaki bir ülkede  “kurtuluş”  için atılan her kurşun aynı benim gözümde; her biri bu milletin övünç madalyaları! İzmir’miş, Hatay’mış, Adana’ymış, Erzurum, Antep’miş fark etmez, adı Hasan Tahsin’miş, Demircili Mehmet Efe’ymiş, Kara Fatma’ymış değişmez düşmana geçit vermeyen her beden birer abide Türk’ün gönül coğrafyasında.

***

Öte yandan, haklı gururlarını yaşamalarına vesile olmak anlamında, Toksoy’un Genelkurmay belgeleriyle ortaya koyduğu tarihi gerçeği de paylaşmalı elbette:
Tarih 29 Ocak 1992.

Dörtyol Ocaklı Mustafa Kemal İlkokulu Müdürü Kadir Aslan’ın “İşgalci güçlere karşı ilk kurşunun 19 Aralık 1918’de Dörtyol’da Mehmet Kara tarafından atıldığından bahisle”  inceleme talebini değerlendiren Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik

Etüt Başkanlığı, Hatay Valiliği’ne yolladığı cevabi yazıda “Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra galip devletlerin yurdumuzda ilk işgal ettiği yerlerin İskenderun ve Dörtyol olduğu, düşmana karşı ilk direniş hareketlerinin yine bu bölgede 19 Aralık

1918’de Dörtyol İlçesi Karakese köyünde gerçekleştirildiği tespit edilmiştir” der.

Hatay Valiliğinin, Dörtyol Kaymakamlığı’na ilettiği yazının ekinde bulunan uzman raporuna göre Dörtyol, 11 Aralık 1918 günü (Mondros ve ona bağlı İskenderun Protokolüne aykırı olarak) çoğunluğu Fransız üniforması giymiş firari Ermenilerden oluşan 400 kişilik bir grup tarafından işgal edilir.

İngiliz Suriye Ordusu Başkomutanlığı’na işgali protesto eden bir yazı gönderen Osmanlı Ordusu Komutanlığı (kimi kaynaklara göre köylülerden oluşan bir heyet) işgalin neticelerinin hem Müslüman halk hem de “yerli Ermeniler” için zararlı olacağı uyarısında bulunarak, suçlular ve Ermenilerin geri çektirilmesini ister.

Bunun üzerine Dörtyol’a yollanan Hint müfrezesi olayları bastırmaya çalışsa da, Genelkurmay Arşivine göre  “Vücudu millet ve vatana kara veba gibi musallat olan bu vahşi sürüleri (Ermeni intikam alayları) Türklere zulmün en aşağısını yapmaya başladılar. O güzel vatanda derhal asayişsizlik baş gösterdi. Köylü ahali yalnız başına bir taraftan öbür tarafa gidemez oldu. Rastgeldikleri Türkleri imhaya başladılar. Haklarını müdafaa edecek ve seslerini dinletecek bir hükümet yok.

Müdafaayı namus ve can için ellerinde silah da bulunmadığından neye uğrayacakları ve akıbetlerinin ne olacağı endişesinde idiler... Özerli ahalisinin malını yağma ettiler ve köy heyetini ihtiyarisini ellerini bağlayarak Fransız işgal kumandanının kapısı önünde süngüleyerek şehit ettiler...”

***

Zulmün köy köy en küçük detaya kadar kayıt altında olduğu Genelkurmay Arşivi, buna karşın silah tedarik eden bölge halkının Kara Hasan önderliğinde Gavur Dağı’nda oluşturduğu milli kuvvetin Dörtyol’da sergilediği direnişin sonucunu şöyle ilan eder:

“19 Aralık 1918 tarihinde Karakese köyündeki direniş ve sonunda kazanılan başarı, Türk Milletinin saldıran düşmana karşı kazandığı ilk başarıyı oluşturması açısından önem taşımaktadır...”
Dediğim gibi ilki sonu yok; bu bayrağı hür dalgalandıran her kurşun aynı ve fakat bugün de atasından miras kalan dik duruşu muhafaza eden Dörtyol da, ilçenin Belediye Başkanı Toksoy da böylesi onurlu mazileriyle övünmekte, bunu bütün memlekete duyurmak istemekte haklı.