Sayın Bahçeli’nin bu açıklamasına hiç şaşırmadım desem yalan olmaz. Her zamanki gibi iş işten geçtikten sonra hiçbir somut karşılığı olmayan, sadece kendi seçmeninin duygularını birkaç gün okşamak için söylenmiş içi boş bir açıklama…
Sayın Bahçeli’ye sormak lazım. Koskoca Kerkük şehrini 5000 ülkücüyle nasıl kurtarmayı düşünüyor?
Elbette böyle bir şey düşünmüyor. 5000 Ülkücüyle Kerkük’ün kurtarılamayacağını kendisi de biliyor. Sayın Bahçeli’nin tek amacı kendisine yöneltilecek eleştiri oklarını bertaraf etmeye çalışmak… Bu yüzden tüm kurnaz sağcı politikacılar gibi milletin milli duygularını sömürüyor.
Sayın Bahçeli bazı laflar vardır ki ilk söylediğinizde çok olumlu bir cümle söylediğinizi sanırsınız ama biraz düşününce aslında kendinizi küçük düşürdüğünüzün farkına varırsınız. Sizin açıklamanız da bu tarz bir açıklama…
Türkiye Cumhuriyeti’nin 2200 yıllık bir düzenli ordusu, şanlı bir tarihi varken neden Kerkük için 5000 Ülkücü hazır?
Bu ülkenin askeri polisi yok mu? Türkiye Cumhuriyeti bir aşiret liderinin ayaklanmasına 5000 sivil vatandaşını feda edecek kadar aciz bir devlet midir? ASLA
Kıbrıs’ta nasıl soydaşlarımızı savunduysak Kerkük’teki soydaşlarımızı da savunuruz. Türk ordusunun bunu yapabilecek gücü var. Allaha şükür ordumuz her şeye rağmen hala ayakta. Sivil vatandaşlarımızı savaşa sürecek durumda değiliz. İstediğimiz an 5000 askerle bu mevzuyu çözeriz.
Siz de bu gerçeği çok iyi biliyorsunuz ama konuşamıyorsunuz. Çünkü hükümetin Kerkük’e orduyu sokmayacağını ve siyasi ağırlığınızla iktidarı zorlayamayacağınızı çok iyi biliyorsunuz. Yapabildiğiniz tek şey referandum sonrası için çıkarılan göstermelik bir tezkereye destek vermek ve Milli duyguları okşayan nutuklar atmak…
Kendinizi bu kadar zorlamanıza gerek yok Sayın Bahçeli… Şimdiye kadar yaptıklarınızla neyi yapıp neyi yapamayacağınızı çok iyi biliyoruz.
Habur sınır kapısından 34 terörist davul zurnayla geçirildi. Sadece parti grup toplantısında esip gürlediniz. Kimse sözünüzü dinlemedi.
PKK ile Oslo’da masaya oturuldu. Milliyetçi nutuklar attınız. Kimse sözünüzü dinlemedi.
Okullardan andımız kaldırıldı, Devlet tabelalarından TC kaldırıldı. Sesiniz bile çıkmadı.
Apo’nun mektubu Nevruz’da Diyarbakır’da okundu. Böyle utanç verici bir mitinge engel olamadınız.
PKK paçavrasını taşımak suç olmaktan çıkarıldı. Yine kimse sizi dinlemedi.
Kısacası Sayın Bahçeli, AKP 15 yıldır sizi hiçbir zaman dikkate almadı. Yapmak istediği her şeyi yaptı.
PKK ile masaya oturdu, Türk milliyetçiliğini ayaklar altına aldığını söyledi, okullardan andımızı, devlet kurumlarından TC yazısını kaldırdı, Apo’nun ayağına heyetler yolladı. Hükümetten bazı yetkililer Apo’ya övgüler düzdü.
Tüm bunları yaparken sizin ne söylediğinizi, ne de varlığınızı dikkate almadılar. Eğer bugün iktidar partisinin HDP ile arası açıksa sizi dinlediğinden değil HDP ile 7 Haziran seçimlerinde anlaşamamasıdır.
AKP sizi 15 yıldır yok saydığı halde siz ne yaptınız?
16 Nisan referandumunda Evet diyerek hem yıllarca Türk Milliyetçiliğini yok sayan Sayın Erdoğan’a tek adamlık yolunu açtınız. Hem de Anayasa’nın 123. Maddesinde yapılan değişiklikle eyalet sisteminin önünü açtınız.
Referandumdan 3 gün önce Cumhurbaşkanı başdanışmanının ‘’Eyalet sistemine geçeceğiz’’ açıklaması boş bir açıklama değildi. Gerçeğin ta kendisiydi fakat o günlerde bile net bir karşı tepki vermek yerine Sayın Başbakan ve Cumhurbaşkanının başdanışmanı yalanlaması için çalıştınız.
Eğer bugün Barzani’nin bağımsızlık referandumu yapmasında iktidar partisinin hataları varsa sizin de payınız var.
16 Nisan referandumu öncesinde Barzani Evet propagandasına destek verirken aklınız nerdeydi Sayın Bahçeli? Yoksa Barzani sizi de mi kandırdı?
Barış Atagün